Dün akşam İstanbul’da tahıl krizinin çözümüne dönük bir anlaşma imzalandı ve böylece barış için küçük de olsa bir kapı aralanmış oldu.
Ancak dünya sıcaktan kavruluyor ve bunun çözümü hiç yakın değil. Tahtaya vurun da memleketin ekonomik-politik harareti önümüzdeki aylarda bizi yakmasın.
Dışarıda Irak ile ipler gerildi, Suriye’de operasyon zora girdi, MGK Yunanistan’ı uyardı… İçerideki dertler yetmezmiş gibi, etrafımız da dert dolu.
Tam da tatile girerken ne sizi ne kendimi bu konulara boğmak niyetinde değilim. Ancak, ‘tahıl krizini çözen ülke’mizin çok daha büyük bir krize çözüm getirme fırsatını kaçırdığını söylememe izin verin!
Rusya ve Ukrayna tahılının dünya pazarlarına çıkması açlığa çözüm olacak değil. Bu konuda sıkıntı çok daha büyük. Bir yanda rant hırsıyla tarım alanlarını yağmalayan zihniyet ve politikalar var, öte tarafta küresel ısıtma.
İlki konusunda sorunun kaynağı olan AKP’nin bir çözüm üretmesi imkânsız ama ikincisinde olabilirdi. İktidar medyasının günlerce tartışacağı bir projeyle ilk 5’e girebilirdik.
Küresel ısıtma insanlığın en önemli derdi ve gaz salınımlarını kesmenin küresel ısının 1,5 ya da 2 santigrat yükselmesini engelleyeceği söyleniyor ya… Ağaçların karbon emdiği de bir gerçek. Ağaç karbon emer de yeşil çimen emmez mi?