Tarihi yarımadadaki 10 bin ‘tescilli eser’e komşu olan yaklaşık 50 bine yakın binada yapılacak ‘güçlendirme, bakım ve onarım’ projeleri, koruma kurulu yerine Fatih belediyesinin onayından geçecek.
Hürriyet’ten Fatma Aksu’nun haberine göre, karar İstanbul büyükşehir belediye meclisinde oy çokluğuyla alındı.
Karar, tarihi yarımadada, 10 bin ‘tescilli eser’ niteliğindeki yapıların etrafındaki 50 bin binayı ilgilendiriyor.
Düzenlemeye göre Fatih’te, kentsel arkeolojik sit alanı ve 1, 2 ve 3. derecede koruma bölgelerinin tamamındaki tescilli yapılar, eskiden olduğu gibi Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca, bunun dışında kalan, tescilli yapılara komşu parsellerdeki yapılar ve tescilsiz yapılar belediye tarafından değerlendirilecek.
‘Bakanlık yazısıyla alındı’
Belediye, ‘bölgenin mimari karakteri’nin göz önünde bulundurarak, ‘doku bütünlüğünü zedelemeyecek mimari yaklaşımla’ uygulama yapacak.
İmar komisyonunun AKP’li üyesi Hadi Diler, kararın bakanlığın ‘Eski eserler ve SİT alanlarında Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) kurulması ve KUDEB’in görev alanlarını tanımlayan’ görüşüne ilişkin yazı doğrultusunda alındığını söyledi.
‘Kılıfı önceden hazırlanmış’
Diler, “Karar, Anıtlar Kurulu’na gidecek. Kurul onayladığı zaman yürürlüğe girecek” diye konuştu.
Kararın hukuksuz olduğunu söyleyen CHP’li meclis üyesi Esin Hacıalioğlu ise “Kılıfı önceden hazırlanmış. Tarihi yarımada bir bütün olarak bakmak zorundasınız, bir tarafına kurul baksın, bir tarafına belediye olmaz” dedi.
Projelerin belediye bünyesinde ‘bir nevi koruma kurulunun görevini üstlenen’ ve koruma kurullarında staj gören mimar, şehir plancısı ve arkeologların bulunduğu KUDEB tarafından yapılacağını söyleyen Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, koruma planlarında binaların kaç katlı olacağının belli olduğunu, söz konusu düzenlemenin ekonomik durgunluk yaşanan bir ortamda, tarihi yarımadada turizm yatırımlarının önünü açacağını savundu.
‘Fatih’e yatırımcı gelmiyordu’
Fatih’te 10 bin tarihi bina, etrafında da 50 bin tescilsiz bina bulunduğunu belirten Demir şöyle devam etti: “Tescilsiz yapılarla ilgili projelerin hepsi, komşuluktan dolayı kurula gidiyordu. Bir proje, kuruldan en az 3 senede çıkıyordu. Kurul onayı olmadan işlem yapılamadığı için Fatih’e yatırımcı gelmiyordu. Ekonomik krizin olduğu bir dönemde, yatırımcıları tarihi yarımadaya davet ediyoruz. Her konuda desteğe hazırız.”
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar ise yetki devrinin hukuken ‘plan notu değişikliği’yle sağlanamayacağını söyledi: “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre, tescilli yapı bulunan parsellere komşu parsellerde de tescil dışı olsa bile Koruma Kurulu yetkilidir. Plan değişikliği Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı düzenlenmiştir.”
Yeni plandaki değişikliklerin bir kısmı şöyle:
Yeşil alanlar ve ağaçlar
Plandaki tescilli anıt ağaçlar korunacak, tespiti yapılan nitelikli ağaçlar ilgili kurum tarafından incelenecek. Gerekli ise ilgili komisyon kararı ile anıt ağaç tescilinin yapılması sağlanarak korunacak.
Yeraltı otoparkları
Tarihi yarımada planlarına göre, UKOME ve ilgili kurum görüşleri alınarak, arkeolojik kalıntı ve buluntuya rastlanmaması halinde kamuya açık yeraltı otoparkları yapılabilecek. Yol, meydan ve yeşil alanların altında da yeraltı otoparkları inşa edilebilecek. Korunması Gerekli Kültür Varlığı parsellerinde ise yapılamayacak.
Elektrik direkleri
Kentsel dokuyu, sokakları ve silueti etkileyen aydınlatma amaçlı elektrik direkleri hariç, demir, beton elektrik ve telefon direkleri kaldırılarak tesisat yer altına alınacak. Cadde ya da sokak cephelerinde, sokak silueti dikkate alınarak, açık ya da kapalı cumba yapılabilecek.