MESUDE ERŞAN
mesudeersan@diken.com.tr
@mesudersan
Gözleri görmeyenler, imzalarını geçerli saymayan ve iki şahit huzurunda işlem yapmakta ısrarcı olan Türkiye Noterler Birliği’ne Braille alfabesiyle mektup yolladı, ayrımcı tutuma son verilmesini istedi.
Engelsiz Erişim Derneği söz konusu eylem için bugün kutlanan Dünya Braille Gününü seçti. 4 Ocak körler tarafından kullanılan Braille (kabartma yazı) alfabesinin mucidi Louis Braille’nin doğum günü. Bugün körlerle ilgili konular hakkında farkındalık yaratılmaya çalışılıyor.
Türkiye Noterler Birliği ısrar ediyor
Aslında yasal olarak körlerin noterlik işlemlerinde şahitsiz işlem yapmaları mümkün. Ancak eğer kendileri isterlerse iki şahit huzurunda işlem yapılabilir. Ancak Türkiye Noterler Birliği ilgili yasaya rağmen körlere neredeyse tüm işlemler için iki şahit bulundurma zorunluluğu getirdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler ile Adalet Bakanlıklarının Türkiye Noterler Birliğine körlerin lehine olumlu görüş verdi. Bakanlıklar ayrıca iki şahit huzurunda işlem yapmak zorunda bırakılmalarının yanlışlığını yazılı bildirmesine rağmen birlik uygulamadan vazgeçmedi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, bir notere bu yanlış uygulama nedeniyle para cezası da verdi. Davalar açıldı, toplantılar ve eylemler yapıldı ancak birlik geri adım atmadı. Bunun üzerine körler, kendi yazılarıyla birliğe birer mektup gönderdi. ‘Onur kırıcı‘ ve ayrımcı uygulamadan artık vazgeçmelerini istedi.
‘Görenlerin kullandığı alfabeyi okuma yazmamız isteniyor‘
Diken’in sorularını yanıtlayan Engelsiz Erişim Derneği Başkanı Nurşen Sunar Korkmaz yasal olarak körlerin noterlik işlemlerinde şahitsiz işlem yapmalarının mümkün olduğunu, sadece eğer kendileri isterlerse iki şahit huzurunda işlem yapılabileceğini söyledi. Ancak Türkiye Noterler Birliği’nin yasaya uymayarak 2019’da körlere, noterlerde yaptığı neredeyse tüm işlemlerde iki şahit bulundurma zorunluluğu getirdiğini belirten Korkmaz, şöyle devam etti: “Körlere mürekkep baskılı yazıyı okumaları, ad-soyadlarını mürekkep yazıyla yazmaları, yazamadıkları durumda şahitsiz işlem yapmayacakları söyleniyor. Körler Braille alfabesi ile okuyup yazarlar. Görenlerin kullandığı alfabeyi okuyup yazmak zorunda değiller. Kör birine, ‘görenlerin kullandığı alfabeyi okuyup yazacaksın’ demek doğru değil. Kişilerin bireysel farklılıklarını gözetmeden tek bir yöntemi dayatmak doğru değil. Bu ayrımcılık. Ayrımcılıksa yasak.”
‘Kör öğretmen, akademisyen, avukat okuryazar kabul edilmiyor‘
Okur yazar olmayanlara uygulanan yönetmeliğin körlere uygulanmasının yanlış olduğunu söyleyen Korkmaz, “Okuryazar olmayanlar noterlerde iki şahit huzurunda işlem yapıyor. Kör bir öğretmen, kör bir avukat, kör bir akademisyen, kör bir memur sırf görenlerin alfabesiyle okuyup yazmadığı için noterler tarafından okur yazar görünmüyor. Öğrencisine okuma yazmayı öğreten bir öğretmen, noterlerde okuryazar olarak kabul edilmiyor. Müvekkilini yasal haklarını mahkemelerde savunan, onun yerine işlem yapabilen bir kör avukat noterlerde okuryazar sayılmıyor” dedi.
Korkmaz pek çok işlemi telefon uygulamaları, internet siteleri ya da e-devlet uygulaması üzerinden yapabiliyorken noterlerde bu işlemleri teknolojinin sunduğu imkanlarla yapamamanın yanlış olduğunu vurguladı: “Tek bir yöntemi dayatmak sağlamcılık. Körler farklı pek çok yöntemle noterlerde işlem yapabilir. Telefonuyla belgeyi okuyabilir. Telefonuna gönderilecek bir mesajla işlemi onaylayabilir. Bir uygulamayla telefonundan istediği sözleşmeyi okuyup onaylayabilir. Braille alfabesiyle yazıp okuyabilir. Birliği bir an evvel bu ayrımcı uygulamayı terk ederek yasalara uymaya davet ediyoruz. Erişilebilir ve eşit bir hayat mümkün.”
Hukuki dayanağı yok
İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Sözcüsü Hüseyin Varol, Türkiye Noterler Birliğinin hukuki olmayan, kötü niyetli bir tavrını sürdürdüğünü söyledi. 2005 yılında çıkan Engelliler Hakkında Kanun ile Noterler Kanunu’nda değişiklik yapıldı ve dokuz yıl boyunca sorunsuz şekilde şahitsiz işlemler yapıldı. Hiçbir aleyhe durum ya da karar yokken hatta aksine Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla körlerin tek başına imza atabileceklerini, attıkları imzadan da sorumlu olduklarını söylemesine rağmen 2014’de birliğin çıkardığı bir genelgeyle şahit meselesi tekrar gündeme geldi.
Kanunun aynı olduğunu hatırlatan Varol şöyle devam etti: “Dokuz yıl boyunca süren rejim hangi hukuki dayanakla değiştirildi? Kuruntuları bir hukukçu ve aktivist olarak beni ilgilendirmiyor. Hukuk da buna bir anlam atfetmez zaten. Kanuni durum buyken Birleşmiş Milletler Engellilere Dair Sözleşme çıktı. Bu sözleşmenin felsefesiyle yapılanın uzaktan yakından alakası yok. Ayrıca birçok hükmüne de açıkça aykırı bir uygulama. Bu durumu BM Engelli Hakları Komitesi 2019 yılında ülkemize dair hazırladığı nihai gözlem raporunda tescilledi. Noterlerin yanlış yaptığını söyledi. Yine ses yok.”
Körlerin yazdığı mektupta özetle, “Braille yazı, teknolojik çözümler gibi bin bir çözüm ile belge içeriğini kör vatandaşlara aktarabileceğinizi bildiğinizi biliyoruz. Ayrımcı olmayan, insan onurunu zedelemeyecek çözümler yerine, çözümsüzlükte diretmenizi kınıyoruz” dendi.
Sadece iki cümle mürekkep yazılıydı: “Tüm eğitim geçmişinize ve deneyiminize rağmen okuryazarlığınız geçersizdir. İmzalarınız ancak iki kör şahitliğinde geçerli olacaktır.”