ANIL CAN TUNCER
aniltuncer@diken.com.tr / @tunceranil
Geçen aylarda İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde açılan Kıvılcım Kültür Merkezi’ndeki ekoloji atölyesi bugün (12 Şubat) başlıyor.
Sekiz hafta sürecek atölyenin yürütücülüğünü yönetmen Nejla Demirci ve Ayçanur Top yapıyor. Atölyenin açılışı da Nejla Demirci’nin Gündöndü belgeselinin gösterimi ve akademisyen Fuat Ercan’ın konuşmasıyla başlayacak.
Gündöndü, Yıldız dağlarından doğan ve 293 kilometre sonra Saros Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri’nin yok edilişinin hikayesini anlatıyor. Ergene Nehri 25-30 yıl öncesine kadar geçtiği topraklara hayat veren bir nehirdi. Oysa bugün, içinde hiçbir canlı organizmanın yaşamadığı, ağır metallerle yüklü pas renginde akan bir suya dönüştü. Gündöndü, halen bir milyon civarında insanın yaşamakta olduğu Ergene Havzası’nın, endüstrileşmeyle birlikte yaşadığı sosyal, kültürel, ekonomik ve ekolojik değişimleri anlatıyor.
‘Ergene neoliberal politikaların kadavrasıdır’
Diken’e konuşan Demirci, belgeselinin seyirlik malzeme olmasını istemediğini bu yüzden de Kıvılcım’dan kendisine gelen film gösterimi teklifinin atölyeye dönüştüğünü anlattı. Demirci şunları söyledi: ”Ergene neoliberal politikaların kadavrasıdır. Dünyadaki ekolojik yıkımların büyük bir fotoğrafıdır. Biz Ergene üzerinden suyu, toprağı, havayı ve doğada olması gereken canlı ve cansız varlıkları konuşacağız. Doğayı korumak için ekolojik bilinç, mücadele ve politika şart. Ekolojik bilincimizi yükseltmek için kullandığımız dilden tutun da sermayenin her geçen gün biçim değiştiren saldırılarına karşı savunma direncimizi arttırmak için kendimizle ve doğamızla Kıvılcım Kültür Merkezi’nde yeniden tanışacağız.
‘Yaşamı korumanın yöntemlerini ezberlemeliyiz’
Bu meselelerin tekrar tekrar konuşulması gerekiyor. Kıvılcım Kültür Merkezi’nde toplanan kolektif tarafından düzenlenen atölye bu bakımdan çok değerlidir. Her geçen gün yaşam alanlarımızın ranta dönüştürülmesi meselesi var. Kentsel dönüşüm altında ‘rantsal’ dönüşüm, ormansızlaştırılmayla vahşi yaşamın yok edilmesi, kıyıların doldurulmasıyla denizlerin vasıfsızlaştırılması, toprağın tehlikeli maden şirketlerine peşkeş çekilmesi… Canlıya, emeğe, kadına ve bütün güzellikleri yok etmek karakterine sahip olanlara karşı alınacak önlem güzellikleri, yaşamı korumanın yöntemlerini ezber etmek olmalıdır.”
Atölye 19 Şubat’ta Beyza Üstün’ün ‘Ekoloji-politik tartışmaları’ semineriyle devam edecek. 26 Şubat’taysa Çiftçi-Sen kurucu genel başkanı Abdullah Aysu tarım ekolojisini anlatacak.
5 Mart’ta Hasan Şen, ekolojik mücadele deneyimleriyle sunum yapacak. 12 Mart tarihindeyse geri dönüşüm sektörü Ayçanur Top ve Mehmet Uzun tarafından ele alınacak. Özge Özgüner ve Fevzi Özlüer’in gibi isimlerin de yer alacağı seminerler 9 Nisan’da Ecehan Balta’nın ‘ekofeminizm’ sunumuyla sona erecek.
Kıvılcım Kültür Merkezi
Üç ay önce açılışını yapan Kıvılcım Kültür Merkezi, son yıllarda Türkiye’de çölleşen bu alanda bir vaha olmak adına yola çıktığını söylüyor. Kıvılcım, pandemi döneminde yok sayılan, ekonomik sıkıntılardan intihar eden müzisyenlere kapısını açarak faaliyetlerine başlamıştı.
Şu an Kıvılcım Kültür Merkezi’nde ücretsiz İtalyanca, Almanca, İngilizce dersleriyle birlikte tiyatro atölyesi düzenleniyor.
Diken’e konuşan Kıvılcım Kültür Merkezi gönüllüleri, daha fazlası için herkesi İstiklal Caddesi’ndeki adreslerine bekliyor.
Kıvılcım Kültür Merkezi’nin tam adresi şu şekilde: Katip Mustafa Çelebi Mahallesi, Pembe Çıkmazı, No: 4/2. (Beyoğlu/İstanbul)