Çanakkale’nin Kirazlı köyünde altın madeni için izin verildiği gibi 45 bin değil 195 bin ağaç kesen Doğu Biga Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi için “Kaz Dağları’na, Atikhisar Barajı’na ve Çanakkale il merkezine uzak. Projenin Atikhisar Barajı’na kesinlikle olumsuz bir etkisi olmayacaktır” dedi.

Kanadalı şirket Alamos Gold’un taşeronluğunu yapan şirket ÇED Raporu’nda izin verilen sınırın üzerindeki ağaç kesimlerinin ise ‘orman ve çevre izinleri kapsamında ve hukuki zeminde gerçekleştiğini’ söyledi:
Şirketten yapılan açıklama şöyle: “Şirketimiz Çanakkale Kirazlı Bölgesi’nde yapım çalışmaları devam eden Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi hakkında gerçek dışı pek çok iddianın ortaya atıldığını üzüntüyle takip etmekteyiz. Projemizin Atikhisar Barajı’na kesinlikle olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi, Çanakkale il merkezine yaklaşık 30 kilometre, Atikhisar Barajı’na yaklaşık 14 kilometre, Kaz Dağları Milli Parkı’na ise 40 kilometre uzaklıktadır. Projedeki zenginleştirme tesisleri, Atikhisar Barajı Su Havzasının da dışında kalacak şekilde konumlandırılmıştır. Projenin teknik olarak barajı olumsuz etkilemesi kesinlikle mümkün değildir”
‘Ağaç kesimleri orman ve çevre izinleri kapsamında’
Şirket, ÇED Raporu’nda izin verildiği gibi 45 bin ağaç değil 195 bin ağaç kesildiği iddialarını ise şöyle yalanladı: “Projemiz hakkındaki bir diğer asılsız iddia da ağaç kesimlerine ilişkindir. İzne konu olan ve madencilik faaliyetlerinin yapılacağı ormanlık sahadaki ağaç kesimi işlemlerinin tümü verilen orman ve çevre izinleri kapsamında ve hukuki zeminde gerçekleşmiştir. Madencilik faaliyetlerinin başlaması ile eş zamanlı olarak da sahanın doğaya yeniden kazandırılması sağlanacaktır. Bölgeye önemli bir istihdam da sağlayan şirketimizin tüm faaliyetleri, ilgili kamu kurumları tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.”
Proje kapsamında suyun/toprağın siyanür ile kirletileceği iddialarının da doğru olmadığının belirtildiği açıklama şöyle devam etti:
“Bu iddianın hiçbir bilimsel ve teknik dayanağı bulunmamaktadır. Öncelikle altın arama ve çıkarma süreçlerinde siyanür ya da türevi bir madde asla kullanılmamaktadır. Çıkarılan kayaçların içindeki altının ayrıştırılması ise yine uluslararası kriterlere göre, katı bir prosedür içerisinde ve özel olarak hazırlanmış korunaklı, sızdırmazlığı sağlanmış yerlerde, ilgili idarelerin denetimiyle gerçekleştirilir. İddia edildiği gibi ‘siyanürlü atık barajı’nın bulunmadığı tesisimiz tüm uluslararası standartlar gözetilerek, ‘sıfır deşarj’ prensibiyle çalışacaktır.”
‘Alamos Gold CEO’sunun “Türkler kazmakta ve taş taşımakta çok iyiler” sözleri saptırıldı’

Şirket Kanadalı ana şirket Alamos Gold CEO’su John McCluskey Bloomberg’de katıldığı bir televizyon programında ‘Kirazlı’daki projede maaşların ne kadarı dolarla ödenecek?’ sorusuna “Tüm maaşlar TL ile ödenecek. Yabancı işçi çalıştırmıyoruz. Türkler kazmakta ve taş taşımakta çok iyiler” ifadelerini kullandığı açıklamalarının da ‘saptırılmış ve büyük bir haksızlık içerdiğini’ belirterek şu açıklamayı yaptı: “Altını çizmemiz gereken bir başka konu da ana şirketimiz Alamos Gold’un CEO’su John McCluskey hakkında, tamamen saptırılmış ve büyük bir haksızlık içeren haberlere ilişkindir. Tüm dünyada Türkiye’yi yalnızlaştırmak üzerine aralıksız algı operasyonlarının yapıldığı günlerde, uluslararası bir televizyonun yayına konuk olarak ‘Türk ekonomisine güvenin, maden ve dekapaj konusunda Türkler kadar yetkin bir başka ülke yok, bizler güveniyoruz, Türk ekonomisinin gelecekte bugün olduğundan çok daha iyi bir noktada olacağına inanıyoruz’ diyen CEO’muzun bu olumlu mesajları çarpıtılmıştır. Kamuoyuna yansıtılmaya çalışılanın tam aksine Sayın McCluskey’in Türkiye’ye güven ve övgü içeren sözleri, dünya yatırımcılarına yönelik etkili bir çağrı niteliğindedir. Kamuoyunun doğru bilgi alma hakkına saygı çerçevesinde, konuya en üst düzeyde hassasiyet göstereceğinize inanarak; bilgilerinize sunuyoruz.”
‘Liradaki değer kaybı maliyet faydası sağladı’
McCLuskey liranın dolar karşısındaki sert değer kaybının şirkete önemli bir maliyet faydası sağladığına işaret etmiş ve projeye ilk başladıklarında dolar/TL’nin 2.9 olduğunu, şimdi ise 7’nin biraz altında olduğunu ve maliyetlerinin yüzde 65’inin lira cinsinden olduğunu söylemişti. McCluskey yüksek enflasyonun ise bu kazancın bir kısmını geri alacağını belirtmişti.
Yapılan açıklamada şirketin 8 Ağustos perşembe günü düzenlenecek basın toplantısıyla söz konusu iddialara ilişkin detaylı açıklamalar yapacağı belirtildi.