Suriye’nin başkenti Şam’ın muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta banliyösünde 21 Ağustos 2013 günü düzenlenen kimyasal silah saldırısı, Pulitzer Ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’ün Türkiye’yi zan altında bırakan makalesi nedeniyle bir kez daha gündemde. Peki bu saldırı hakkında bugüne dek yayımlanan raporlarda ne deniyordu? Suriye uzmanları bugüne dek hangi tezleri ortaya attı?
İlk doğrulama BM’den
Birleşmiş Milletler (BM) gözlemcilerinin 16 Eylül’de açıkladığı raporda, saldırıda kimyasal silah kullanıldığı doğrulanıyordu. Raporda,“Şam’ın Guta bölgesinde bulunan Eyn Tarma, Muadamiye ve Zamalka’da sinir gazı sarin içeren karadan karaya füzelerin kullanıldığına ilişkin açık ve ikna edici kanıtlar var” denildi. Gözlemciler, saldırdan etkilenen yerlerin bazılarında Rus ve Suriye yapımı karadan karaya füzeler bulduklarını da açıkladı. Gözlemciler, saldırıdan kimin sorumlu olduğuna dair herhangi bir yetkiye sahip değildi.
BM muhalifleri de kimyasalla suçladı
Guta saldırısı, BM’nin Aralık 2013 tarihli raporuna da konu oldu. BM gözlemcileri, kimyasal silah saldırısı iddiası üzerine inceleme yaptıkları ve aralarında Guta’nın da bulunduğu yedi noktanın beşinde bu silahların kullanıldığını belirtti. Raporda, bu beş noktanın üçünde yaralananların Suriye askerleri olduğunun vurgulanması dikkat çekti.
MİT’in jet raporu: Suçlu Esad
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın BM’den bile önce hazırladığı rapora göre, suçlunun Esad yönetimi olduğu kesindi. Buna göre 21 Ağustos saldırısı, Şam’da Kasyun Dağı’nın eteklerinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın çok yakınından, 155’inci Füze Tugayı ve 4’üncü Zırhlı Tümen’e bağlı birlikler tarafından gerçekleştirmişti. Saldırıda Rus yapımı FROG-7 ve/veya M600 füzeleri kullanıldı.
Fransa: Suçlusu Şam
Fransız istihbaratının 2 Eylül’de yayımladığı dokuz sayfalık raporda, saldırıdan Suriye hükümeti sorumlu tutuluyordu. Rapor, uydu görüntüleri ve video görüntülerinin yanı sıra olay yerindeki kaynaklara dayandırılıyordu.
Almanya: Esad yaptı ama yanlışlıkla
O dönemde ortaya atılan en somut kanıtlardan biri, Alman dış istihbaratı Bundesnachrichtendienst’tan (BND) gelmişti. Kurumun Başkanı Gerhard Schindler’in Der Spiegel dergisine anlattığına göre, BND saldırıdan hemen sonra bir Hizbullah yetkilisiyle İran Elçiliği’nde çalışan bir kişinin telefon konuşmasını dinlemiş; buna göre Hizbullah yetkilisi ‘Esad’ın kimyasal saldırı kararını’ eleştiriyordu. İstihbarata göre, ‘esasında daha küçük çaplı bir saldırı planlanıyordu fakat kimyasallar yanlış karıştırılmıştı‘.
Rusya: Sorumlusu muhalifler
Rus istihbaratına göre, saldırıyı Esad yönetimi değil muhalifler düzenledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 11 Eylül’de New York Times’a yazdığı makalede, “Zehirli gazın Suriye Ordusu değil muhalifler tarafından düzenlendiğine inanmak için her türlü sebep var” diyordu.
ABD: Suçlu Esad
Amerikan hükümetinin 30 Ağustos tarihinde açıkladığı değerlendirme raporunda, saldırıdan Esad sorumlu tutuluyor; bir sinir gazı taşıyan roketlerin hükümet kontrolündeki bölgeden atıldığı savunuluyordu. İsrail istihbaratından alınan bilgilere dayanarak 155’inci Füze Tugayı sorumlu tutuluyordu.
‘Brown Moses’: Volkan füzeleri sadece Esad’da var
Suriye’deki iç savaşın başlaması sonrası Twitter’da ‘Brown Moses‘ adıyla tanınır hale gelen Elliot Higgins isimli blog yazarına göre, 21 Ağustos saldırısı Volkan füzeleriyle düzenlendi ve bu füzelere sadece Esad yönetimi sahipti. Moses bu tezini video görüntülerine ve fotoğraflara dayandırıyor. Moses’a göre, bu füzelerin menzili 2 kilometre olmakla beraber muhaliflerin kontrolündeki bölgeye hükümet tarafından atıldı. Blog yazarı ayrıca, saldırıda M14 füzelerinin de kullanıldığını savunuyor.
Scott Lucas: Konvansiyonel saldırıyı da mı muhalifler düzenledi?
Birmingham Üniversitesi’nden Scott Lucas ise Worldview isimli internet sitesinde, saldırının Esad yönetimi tarafından düzenlendiğini savunuyor. Lucas’a göre, bunun en somut kanıtı, muhaliflerin kontrolündeki bölgede düzenlenen kimyasal saldırının hemen ardından konvansiyonel silahlarla yeni saldırılar düzenlenmiş olması.
Eski uzman: Sarin gazının içeriği ‘Esad tipi’
Amerikan ordusu ve Gizli Servis’te kimyasal, biyolojik ve radyolojik savunma uzmanı olarak çalışmış Dan Kaszeta ise saldırının sorumlusunun Suriye yönetimi olduğunu, zira tespit edilen sarin gazının yapılış yönteminin ve heksamin maddesinin kullanımının Suriye ordusunun yöntemleriyle uyuştuğunu savunuyor.
MIT: Esad atmış olamaz
ABD’nin en saygın üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology’nin (MIT) Ocak 2014’te hazırladığı rapordaysa, saldırının Esad yönetimi tarafından düzenlenmiş olması imkansız bulunuyordu. BM’nin eski silah müfettişlerinden Richard Lloyd’la MIT’de öğretim görevlisi olan Profesör Theodore Postol, ‘ABD’nin 21 Ağustos’taki sinir gazı saldırısına dair kusurlu teknik istihbaratının olası sonuçları‘ başlıklı raporda, roketlerin fırlatılış noktalarını ve güzergahlarını hesapladı. Raporda, ‘kullanılan füzelerin 2 kilometre menzilli olduğu ve Esad yönetimin kontrol ettiği bölgeden saldırı noktasına ulaşamayacağı’ sonucuna varılıyordu.