Milletvekilleri ve yöneticileriyle İzmir’de kampa giren CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurmaylarına “Siz gerçekten benimle birlikte misiniz” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, partisinin çalışma ve değerlendirme toplantısında konuştu.
Son dönemde CHP içinden gelen farklı açıklamaları ima eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz?”
Elazığ ziyareti sırasında asılan afişleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, afişleri duyduğunda “Sakın dokunmayın, kalsın” dediğini söyledi. Tahriklere kapı aralanmayacağını söyleyerek, iktidarı işaret etti ve “Bir insan karalamaya, insanları tahrik etmeye kalkarsa ‘Artık ben ülkeyi yönetemiyorum’ noktasına gelmiş demektir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* ‘Biz faize karşıyız’ diyorlar. Faize karşı olmadıklarını tam tersine bu süreçte Cumhuriyet tarihinde görülen bir olağanüstü olumsuz olaya imza attıklarının farkında olmamız lazım. Alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına kaynak aktarıyorlar. Gerçeği herkese anlatmak zorundayız.
* Merkez Bankası’nın bankalara verdiği paranın faizini 13’den 12’ye indirdiler. Gidin bir bankaya, ‘Kredi çekmek istiyorum’ deyin. Bakın bakalım size yüzde 12 faizle veriyorlar mı? Vermeyecekler. Yüzde 12’yle faiz alan bankalar ne yapıyor? Bankaların karı yüzde 500’ün üzerinde arttı. Var olan iktidar faiz ayaklarına yatıp dini kullanarak bir avuç azınlığa milyarlarca lirayı aktarıyor.
* Aile yanında destek verilen çocuk sayısı 2011’de bu rakam 34 bin 982’ydi. 2017’de 104 bin 729’a çıktı bu rakam. Temmuzda 147 bini aştı. Bu tablo böyle devam ederse bu rakam artacak. Bizim üzerimize çok büyük görevler düşüyor. CHP olarak tarihi bir sorumluluğu bilmek ve o sorumluluğu yerine getirmek zorundayız.
* Halkın arasına giremeyecek noktaya geldiler. Dert dinleyemiyorlar çünkü onların hiç birisinin yetkisi yok ve bir şey söyleyemiyorlar. İradelerini bir kişinin iradesine bağlayan yani iradelerini saraya bağlayan bir iktidarın geleceği yoktur. Devletin geleceği bir kişinin iradesine bağlanamaz. Erdoğan bunu görüyor, fark ediyor. Erdoğan il, ilçe, kadın kollarının yapamadığı işi devlet memurlarına yaptırmak istiyor. Devlet memurları sarayın kölesi değildir. Buradan o devlet memurları arkadaşlarıma seslenmek isterim. Siz, sarayın memurları değilsiniz. Siz onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin memurlarısınız. Sarayın memurları, savcıları, hakimleri ayrı ama onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin memurları, savcıları, hakimleri ayrı. Biz hangi görüşten olursa olsun devletin yanında duran bütün memurları baş tacı yapacağız.
* Çok sorun var. Atama bekleyen öğretmenlere, savcılara ‘Bize bekleyin ama bize katılacaksınız düzelteceğiz’ diyeceğiz. Bütün üniversiteleri özgür ve özerk kılacağız herkes bundan emin olsun.
* Bu herkesi ezen düzene beraber direnmek zorundayız. Zorundayız ki bizden sonra geleceklere güzel bir Türkiye bırakabilelim. Karşımızda bu ülkenin insanlarının geleceğini, ahlakını, adaletini yok etmeye çalışan bir saray iktidarı var. Bu saray iktidarı artık memlekete vereceği bir şey olmadığını da gayet iyi biliyor. Oligarkları, beslemeleri, yandaşları ve havuz medyasıyla çalışıyor. Onlar milyar dolar kazanıyorlar. Bütün bunları maddi güçle yapmaya çalışsın biz cesaretle çalışıp yolumuza devam edeceğiz.
* Ben sürekli yürümeye ve ilerlemeye kararlıyım ve hiçbir şey beni inandığım yoldan geri çeviremez. Bu ülkeyi seven insanların, gerçek vatanseverlerin umutları ve duaları her yerde bizimle birlikte yürüyor buna inanın. Ve yine buna inanın bu mücadelede halk düşmanlarını birlikte yeneceğiz ve özgürlük, doğruluk, adalete susamış halkımıza kurtuluşu beraber getireceğiz. Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz?