CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumun ardından partide olağanüstü kurultay isteyenlere ‘rest çekti’: “Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğiz. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağız.”
Fotoğraf: Reuters
CHP lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada son KHK’lara değinirken, Başbakan Binali Yıldırım’ın referandum öncesinde OHAL’in kaldırılmasıyla ilgili açıklamasını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “OHAL uygulamalarıyla Anayasa askıya alınmıştır. TBMM’nin açıkça onuruyla oynanmaktadır. Son kararnamede bir komisyon kurulması yer almıştı. Bu komisyonun yasalara göre hiçbir sorumluluğu yok. Hak, hukuk ve adalet kavramları artık Türkiye’de yoktur. Hapishaneler tıka basa doludur. İşkence ve kötü muamele Türkiye Cumhuriyeti tarafından uygulanmaktadır. 150’ye yakın gazeteci hapiste. Ahmet Şık, Gülen Cemaati’ni anlattığı kitap yüzünden tutuklandı. Şimdi FETÖ’ye destek verdiği gerekçesiyle tutuklu.”
‘Hayır’ımız sona ermedi’
16 Nisan referandumunda ‘mühürsüz pusula’ kararı alarak ‘Hayır’ cephesinin büyük tepkisini çeken Yüksek Seçim Kurulu’yla ilgili ise CHP lideri şu yorumda bulundu: “Orada oturan yargıç, YSK’nin çetesini oluşturmaktadır. Ben hakim değilim, ben çeteyim diyor. Senin çeteliğini göstereceğiz. Yargıç dediğin onurlu olur. Kanunları ben tanımıyorum diyen insana yargıç mı denir? Yüzde 49, bu ülkede demokrasiye inananların ortak oyudur. Demokrasiden yana olan herkesle konuşacağız. Bizim ‘Hayır’ımız sona ermiş değildir. Biz demokrasi mücadelesini yeni başlatıyoruz.”
Sağlar’a yanıt mı?
Kılıçdaroğlu, ardından CHP’de olağanüstü kurultay isteyenlere yönelik şunları söyledi: “Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğiz. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağız.”
CHP lideri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AKP’ye yeniden üye olmasını ise şöyle değerlendirdi: “Partinin genel başkanı, o partiye oy verenlerin cumhurbaşkanıdır.”
CHP liderinin parti içi kavga’ ifadesini kullanması akıllara bugün Akşam gazetesine verdiği söyleşide Kılıçdaroğlu’nu ‘tek adam’ ilan eden Fikri Sağlar’ı getirdi. Sağlar, olağanüstü kurultayın derhal toplanarak genel başkan seçimlerinin düzenlenmesini istemişti.