CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’nin tutuklu eş genel başkan yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine saldırıyı “İnsanlık dışı. İnsanlığımızı kaybediyoruz” diye yorumladı.

Fotoğraf: DHA
Cumhuriyet’ten Çiğdem Toker’in konuştuğu Kılıçdaroğlu, cenazenin gömüldüğü yerden tehditler nedeniyle çıkarılmasıyla sonuçlanan olayı şöyle yorumladı: “Bu yapılan insanlıkdışıdır. En büyük tepkiyi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın vermesi lazım. Başbakanın Cumhurbaşkanın çıkıp ‘Bu yapılan insanlık dışıdır’ demesi lazım. Defnedilen bir kişinin defnedildiği yerden tepkiler üzerine alınıp başka bir yere götürülmesi olayının bir başka örneğine tarihte ne tanık olduk ne duyduk.”
Olayın sorumlusunun hükümetin politikaları olduğunu söyleyen CHP lideri şöyle devam etti: “Bunun sorumlusu hükümet. Toplumu bu noktaya kim taşıyor, ülkeyi yönetenler laf ettiler mi. Yanlıştır dediler mi, kutuplaştırma açısından yapmayın etmeyin dediler mi?”
Ankara valiliğinin saldırıyı ‘sataşma girişimi’ olarak nitelendirmesi de sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Valilik hükümetin talimatı üzerine açıklama yapan bir makam. Valiliğe şöyle bir açıklama yapın demişler. Olayın kamuoyunun belleğinde biraz sıradan rutin biçimde yer alması için yaptırmışlar.”
Kılıçdaroğlu, Çanakkale savaşında hayatını yitiren yabancıların mezarlarını örnek verdi: “Bakın Çanakkale’de bize karşı silah çeken, askerlerimizi şehit edenlerin mezarları orada. Ve biz o mezarlara saygı gösteriyoruz. Atatürk o mezarlar için ölenlerin annelerine diyor ki ‘Onlar bizim bağrımızda, bizim çocuklarımız’. Devlet dediğimiz işte budur. Devleti kinle, öfkeyle gerginlikle düşmanca yönetiyorlar. Düşmanlık yaratarak yönetiyorlar.”
Ne olmuştu?
Aysel Tuğluk, cezaevinden özel izinle annesinin cenaze törenine katılmış, Batıkent’teki bir cemevinde yapılan törenin ardından cenaze İncek mezarlığına getirilmişti.
Burada bir grup, “Burada şehit cenazesi var, buraya terörist cenazesi gömdürmeyiz. Burası Ermeni mezarlığı değil” diyerek törene katılanlara saldırmış, cenazeyi ailenin almaması durumunda kendilerinin çıkaracağını söyleyerek tehdit etmişti. Aile de cenazeyi gömüldüğü mezardan çıkararak, Dersim’e göndermişti.