Güneş, Tolgay’lı üçlü orta sahada yine Medel-Necip ikilisini tercih etti. Bu noktada takım kaptanı Oğuzhan Özyakup adına üzülmemek elde değil. Erzurum’da devre bitmeden oyundan alınması da onun açısında çok düşünülmesi gereken bir durumdu.
Beşiktaş topu, ağırlıkla kenarlardan taşıdı ve çok da etkili oldu. Böylece Tolgay’a da gerilerden kopup ceza sahasına girmek düştü. Nitekim, Necip ortasında zamanlama hatası yapsa da Quaresma’nınkinde golü de atmayı başardı. Aynı Tolgay’ın 20 dakika dolmadan bir de şutu vardı. Sürpriz bir oyun sergilyen Tolgay bir nevi serbest oyuncuydu.
Öncesinde Partizan’ın attığı golde atak, Caner’in karşılamak istediği kafa topunun sekmesiyle başladı ama kabahatin büyüğü arka direkte Gomes’e çok rahat vuruş imkânı tanıyan Vida’nındı. Milli takımında çok iyi olsa da Beşiktaş’ta henüz ‘tartışılmaz’ olamadı! Topa daha çok hükmeden Beşiktaş, ilk 45’te hızlanıp kanatlardan her gittiğinde pozisyon üretti. Partizan’ın savunması hakikaten çok kötü. Daha çok gol atılmalıydı. Buna karşın Tolgay’ın 37’de kaptırdığı topta Zakaric mutlak bir golü kaçırdı. Tolgay, hücum halinde geçen sezon da çok kritik toplar kaybediyordu ama çoğunlukla hakem faul çaldığı için kurtarıyordu. Dün de faul bekledi fakat bu kez düdük çalmadı. Elbette Liverpool’a attığı tarihi golden yıllar sonra Avrupa’da nihayet gol atması da önemli kazanç.