Karar yazarı Mevlana İdris, ticarette ve bürokraside dini ‘basamak yapanlar’ olduğunu belirterek “Gözleri fıldır fıldır ikbal ve para tarayan tiplerin sabah-akşam ‘din alıp satması’ kusura bakmayın artık kabak tadı verdi” dedi.
‘Dini istismar etmeden yap’
‘Dün sübhaneke bugün holding’ başlıklı yazısında “Artık yetmez mi? Din sosuna bandırılmış söylemler, yahut kendisi Din sosuna batırılmış figürlerle nereye kadar?” diye soran İdris şöyle devam etti: “Amacı kişisel veya grupsal dünyevî kazanç, lâkin söylemi din-iman lafazanlıklarla nereye kadar? Kimse kimseye demiyor yahut diyemez ki ‘ticaret yapma!, bürokraside yer alma!’ Ticaretini de yap, bürokraside yerini de al kardeşim, doya doya al. Ama bunu tertemiz bir inanç alanı olan din sosuna bulamadan yap. Dini, emellerin için bir basamak yapmadan yap. Yani dini istismar etmeden.”
‘Tekfirlerinizi de, ‘yanmayan’ kefenlerinizi de çantanıza koyup susun’
Karar yazarı şöyle devam etti: “Herkes o tertemiz ‘müslümanlığı’ arıyor. Bir gösteriş aracı hâline gelmeyen, kimi kapıları açmak için maymuncuk gibi kullanılması düşünülmeyen o pâk alanı. Gözleri fıldır fıldır ikbal ve para tarayan tiplerin sabah-akşam ‘din alıp satması’ kusura bakmayın artık kabak tadı verdi. Müslümana müslüman propagandası yapılmasa iyi olur artık. Tekfirlerinizi de, ‘yanmayan’ kefenlerinizi de çantanıza koyup susun artık.”
‘Dün sübhaneke bugün holding’
İslam’ı “Yalnızca tesbihat, zühd, yahut keşişlik dini değil, hayatımız için, hayatın içinde bir din” diye tanımlayan İdris, yazısını şu ifadelerle sonlandırdı: “Lâkin onu kendi küçük niyetlerimizin kalkanı veya kılıfı yapmaya kimin ne hakkı var? Bazan Diyojen gibi diyeceği geliyor insanın; gölge etme başka ihsan istemem. Dün sübhaneke bugün holding. Dün Yâ Sîn bugün kartel. Yapmayın, etmeyin. ‘Fe eyne tezhebûn’? Ve ‘ve eyne’l mefer’?”