MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Donörden karaciğer, ‘sezaryen kesisi‘nden çıkarılıyor. Canlıdan karaciğer nakillerinde vericinin ameliyat sonrası iyileşme ve normal yaşamına dönmesini hızlandırmak için bazı merkezler kapalı (laparoskopik) cerrahiyi tercih ediyor. En büyüğü bir santimetrelik beş kesi ve karaciğer parçasını çıkarmak için yaklaşık sekiz santimetrelik sezaryen kesisi yapılıyor.
Dini sebeplerle ölüden nakillerin neredeyse hiç yapılmadığı, canlıdan nakillerin tercih edildiği Güney Kore, Japonya gibi Uzakdoğu ülkelerinde yaygın uygulanan yöntemi Türkiye’de az sayıda ekip yapıyor. Söz konusu yöntemi ülkede ilk başlatan Koç Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi ekibi oldu. Merkez toplam 50 laparoskopik donör ameliyatıyla hala en geniş seriye sahip.
2 bin 600 hasta karaciğer nakli için sırada
Halen 2 bin 600 hasta karaciğer nakli için sırada. Karaciğer (ve böbrek) bekleyenler kalp, akciğer, pankreas nakli sırasındakilere göre nispeten şanslı. Çünkü uygun canlı vericileri varsa nakil olabiliyorlar.
Vericilerden karaciğer parçası elbette ki ameliyatla alınıyor. Sağlıklı biri, sadece yakınının yaşamını kurtarmak için ameliyat masasına yatıyor. Verici ameliyatlarında yaşam kaybı riski düşük (yüzde 0,2-0,5) kabul ediliyor. Cerrahlar vericiyi olabildiğince az riske sokmanın ve travmatize etmenin yöntemlerini geliştiriyor.
Koç Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Kanmaz’la donörden laparoskopik karaciğer alınması yöntemini konuştuk.
Önce ameliyatın nasıl yapıldığını hatırlatalım. Alıcının ihtiyacı olan karaciğer büyüklüğünü hesaplamak için verici adayına ilaçlı tomografi ve MR çekiliyor. Bu ameliyat için tasarlanan özel bir program yardımıyla görüntüler inceleniyor ve cerrahi ekip hesabını yapıyor.
Tomografi, MR ile karaciğer ölçülüyor, biçiliyor
Ameliyatta ilk önce karaciğer parçasının çıkarılacağı sezaryen kesisi açılıyor. Bu bildiğimiz, bazı doğumlarda karnın altında (mayo altında kalacak şekilde) açılan yatay kesi. Arkasından, karnın göbek deliği üstü seviyesinde cerrahi aletlerinin gireceği diğer kesiler açılıyor. Karaciğer parçası alındıktan sonra, sezaryen kesisinden konulan porttan batın içine yerleştirilen bir torbaya alınıyor ve oradan dışarıya çıkarılıyor.
Prof. Dr. Kanmaz, “Kapalı ameliyatla verici acısından fazladan risk alınmıyor” dedi. Ekip yeterince deneyimliyse açık cerrahiyle kapalı cerrahi arasında süre açısından neredeyse bir fark yok. Sadece laparoskopik cerrahinin hazırlık aşaması daha uzun sürüyor. Her verici ve alınacak karaciğer parçasının büyüklüğünün bu yöntem için uygun olmadığını belirten Kanmaz, “Cerrahi ekip, vericinin tomografi ve MR görüntüleriyle bu operasyona karar veriyor. Çok büyük karaciğer parçası gerekmesi ya da karmaşık yapının saptandığı durumlarda laparoskopik yöntem en azından şimdilik tercih edilmiyor” dedi.
‘Hiçbir vericiyi kaybetmedik‘
Yöntemin tercih edilmesindeki tek motivasyonun daha ‘estetik‘ olması değil. Operasyon sırasında kullanılan teknolojik faydalar (kamera görüş açısı, görme büyüklüğü ve netliği gibi) donör güvenliği için cerrahın elini güçlendiriyor. Kanmaz, “Daha da önemlisi ameliyat sonrası iyileşmesi ve harekete geçmesi daha çabuk oluyor. Bu yöntemle karaciğerini aldığımız hiçbir vericiyi kaybetmedik” dedi.
Merkezde yöntem yaklaşık beş yıldır kullanılıyor. Cerrahi ekipte yer alan Prof. Dr. Aydın Alper’in laparoskopik hepato-pankreato-bilier cerrahideki deneyimiyle, merkezin karaciğer naklindeki deneyimi birleştirilip bu yöntem uygulanmaya başlanmış. Kanmaz, “Bunu altın standart gibi kullanan merkezler var. Bütün ameliyatlarını böyle yapıyorlar. Biz başladığımızda ‘Nasıl yaparlar?’ diye itirazlar geldi. Aslında yepyeni bir şey değildi. Dünyada birçok yerde uygulanan bir yöntemi Türkiye’de ilk yapan merkez olduk” dedi.
Robotla da yapılabilir
Kanmaz’ın bundan sonraki hedefi aynı ameliyatı robotla yapmak olacak. Bunun çalışmalarına da başlamış. Kanmaz, “Robotik cerrahide de aynı kesilerden vücuda giriliyor. Mantık olarak ikisi aynı. Yapılması gerektiğini düşünüyorum. Robotik olarak başlayıp, bir şeyler kötüye giderse kollarını çıkarıp, laparoskopik kollarla devam edebiliriz. Dünyada bütün verici ameliyatlarını robotik yapan cerrah var” dedi.