ILO’nun 2021 yılında yayınladığı rapora göre, uluslararası göçmen işçi sayısı 164 milyondan 169 milyona yükseldi. Uluslararası göçmen işçilerin üçte ikisinden fazlası yüksek gelirli ülkelerde. Toplam 169 milyon uluslararası göçmen işçinin 63,8 milyonu (yüzde 37,7) Avrupa ve Orta Asya’da.
Kuşkusuz devletlerin kayıt altına al(a)madığı, insan ticareti ve kaçaklığıyla yerinden edilen göçmen işçilerin bu rakamlar içerisinde ne kadar yer tuttuğu bilinmiyor. 2021 yılına ait Küresel Kölelik Endeksi’ne göre zorla çalıştırılan insanların sayısı 27,6 milyon ve bunların dörtte biri çocuk.
Kullan-at göçmen işçi ordusunun büyümesi kapitalizmin ihtiyaçlarından birisidir. Dünya Bankası’nın “World Development Report 2023” raporunda küresel nüfus artış hızının yavaşlamasından ötürü İspanya, Meksika, Tayland, Tunus ve Türkiye gibi ülkelerin fazla yabancı işçiye ihtiyaç duyacağı belirtiliyordu. Hatırlanacağı üzere dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da işgücüne ihtiyaç olduğu için göçmen işçilerin tamamının gönderilemeyeceğini söylemişti.
AKP, şirketlere “tükenmek bilmeyen kullanılabilir emek gücü kaynağı” olan kullan-at işçi tahsisini garantilemek amacıyla Orta Vadeli Programa şu maddeleri koydu:
– Yurtiçinden temininde zorluk yaşanan hallerde işgücü piyasasının farklı vasıflarda ihtiyaçlarını karşılamak üzere göç ve istihdam politikalarının dengeli bir şekilde uyumlaştırılması sağlanacaktır.
– Geçici ve/veya uluslararası koruma statüsündekilerin, kayıtlı olduğu ilde ikamet başta olmak üzere Türkiye’de bulunma şartlarına riayet etmeleri gözetilerek, işgücü temininde güçlük çekilen alanlar öncelikli olmak üzere kayıtlı bir biçimde çalışmaları tesis edilecektir.