Kadrolaşmada yeni dönem: KPSS kaldırılacak, sözlü sınavların ağırlığı artacak

 

Devlet kademelerinde kadrolaşma sağlandığına yönelik 85 kişilik ‘torpil’ listesi açıklanalı çok olmamışken, kadrolaşmayı artıracak bir başka iddia daha geldi: Hükümet, kamu kurumlarına elaman alımları için yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’nı (KPSS) örtülü olarak kaldırmaya hazırlanıyor.

Taraf’tan Hüseyin Özay’ın haberine göre Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde ‘kadrolaşma’nın önüne geçmek için getirilen KPSS sistemi, ilk önce başbakanlık, Hazine, Maliye gibi önemli makamlardaki kadrolar için kaldırılacak.  Sözlü sınavların ağırlığı ise yüzde 70 olacak.

KPSS’nin içi boşaltılacak

 

Hazırlanan plana göre, AKP hükümeti döneminde sık sık kopya skandallarıyla gündeme gelen KPSS tamamen kaldırılmayacak ancak personel alımlarında KPSS şartı kaldırılacak. Bu da her branşa göre uzmanlık sorularının sorulduğu ve teknik donanımın ölçüldüğü sınavın işlevini büyük oranda yok etmiş olacak.

Mevcut sistemde kamu kurumlarının sınavlarıyla birlikte KPSS’de alınan puan da hesaplanıyordu. Yeni sistemde ise kamu kurumları, sınavlarını yazılı ve sözlü olarak kendisi yapacak.

Bu sistem ilk olarak, bakanlıklar, Hazine, Maliye, BDDK, başbakanlık gibi kurumlarda bürokrat yetiştirmeye yönelik A Grubu kadrolar ve üniversite mezunları için uygulanacak. A Grubu’nda uzman ve üstü kadroları, müfettiş, uzman, kontrolör, denetmen yardımcılıkları gibi kadrolar bulunuyor.

Sözlü sınava yüzde 70

Planın ikinci aşamasında ise sözlü sınav ağırlığının artırılması yer alıyor. Buna göre, uzman alımları yazılı ve sözlü sınavla yapılarak her iki sınavın ortalaması alınacak.

Ancak mevcut sistemde sözlü sınava göre daha fazla ağırlığı olan yazılı sınavın etkisi de düşürülecek. Yazılı sınavın ağırlığı yüzde 30, sözlü sınavın ağırlığı ise yüzde 70 olacak. Bu konudaki düzenleme de kurumlara yetki verilerek yapılacak, her kurum kendi ‘gözünün tuttuğu‘ personelini kendisi alacak.

Gezi ve 17 Aralık etkisi

Hükümetin bu açılımla 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla iplerin koptuğu ve ‘paralel yapılanma’ olarak nitelendirilen Fethullah Gülen Cemaati’nin devlet kadrolarından uzak tutulmasını amaçladığı belirtiliyor.

Gezi Parkı eylemlerine katılanların da devlet kadrolarında yer almamasının bir başka önemli amaç olduğu öne sürülüyor.