Önceki gün Yenikapı’daki miting alanında toplanarak tarihi bir kalabalık oluşturanların ezici çoğunluğu haliyle kendi kitlesiydi… Lakin bu kitle, mitingin anahtar kişisi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kendilerine ikram edilmiş bir ‘milli birlik’ zemininin üzerinde duruyordu. Kılıçdaroğlu Yenikapı’ya gitmeseydi, Erdoğan’ın görünmeyen düşmanı ‘üst akıl’a karşı koymak için çok arzuladığı bu ‘milli birlik’ imajı da oluşmayacaktı. Dolayısıyla Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na borçludur.
Bakıyorum da Erdoğan’ın Yenikapı’da ‘yeni bir kapı’yı açmış olmasını temenni eden hüsnükuruntu sahipleri var. Hangi kapıyı açmış olursa olsun ya da açarmış gibi yapsın… Varsa bir kapı, Erdoğan önceki gün orada anahtar olarak Kılıçdaroğlu’nu kullanmıştır.
Erdoğan’ın taktik dehasına diyecek yok. Bence dünya çapında. Şapka çıkarmak gerekir.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın anahtarı oldu da tersi mümkün mü? CHP Genel Başkanı, Yenikapı mitingine katılıp Erdoğan’ın anahtarı olmak yoluyla Türkiye’ye, partisine ve kendisine ne kazandırdı?
Bu sorunun cevabını şimdilik bilmiyoruz.