“Ayasofya’nın ibadete açılması”, muktedir olmuş İslamcıların laik Cumhuriyet’ten “ibadete kapatmanın rövanşı”nı almak için koşullarının olgunlaşmasını bekledikleri tarihsel bir hesaplaşma konusudur. “Ayasofya Camii”, İslamcıların “İstanbul’un yeniden fethi”ne atfettikleri siyasi ve ideolojik anlamın büyük bir sembolüdür: Şehrin sadece kendileri tarafından sahiplenilmesi ve dönüştürülmesi.
Halbuki Cumhuriyet’i kuranlar, 1453’te camiye çevrilene kadar bin yıl boyunca Hıristiyan aleminin en görkemli ve önemli mabedi olmuş Ayasofya’yı, modern Türkiye’nin Hıristiyan dünyasıyla kurmak istediği barış ve saygıya dayanan olumlu ilişkilerin bir sembolünü teşkil etsin diye müzeye dönüştürmüşlerdi.
2005 yılında “Medeniyetler İttifakı Girişimi”ni başlatanların, Ayasofya’yı camiye çevirdikleri takdirde Huntingtonvari “uygarlıklar çatışması”na hizmet edeceklerinin farkında olmaları gerekir. AKP Türkiye’sinin buna çok mu ihtiyacı var? Umarız kendilerinin ve İslamcı rakiplerinin gazına gelmezler.