İsviçre’de kamusal alanda peçe ve burka giyme yasağı 1 Ocak itibarıyla başladı.
2021’deki referandumda yüzde 52’lik evet oyuyla yasak kabul edilmişti.
İsviçre parlamentosu ve ülkenin federal hükümetini oluşturan yedi üyeli yürütme konseyi referandum önerisine karşı çıkmıştı. Yüzü örten giysilerin ‘hassas bir konuyu temsil ettiğini’ savunmuş ve bunun yerine, yetkililere kimlik teyidi için insanları yüz örtülerini kaldırmaya tabi tutacak bir girişim önermişti.
Yasak, 1 Ocak 2025 itibarıyla başladı.
‘İsviçre’de Burka Tartışması’ kitabının yazarı akademisyen Tunger-Zanetti yürürlüğe giren yasağıyla ilgili şunları dedi:
“Başından beri böyle bir yasak girişimi oldukça marjinaldi, daha çok duygular ve popülizmle bağlantılıydı. İslam, bu popülizmi körüklemek için bir araç olarak kullanıldı fakat İsviçre’de toplumda büyük bir çalkantıya yol açacak gerçek bir arka planı yoktu.
Halkın büyük bir kesimi, tamamen örtünmüş kadınlarla neredeyse hiç karşılaşmıyor. Bu kadınlar, çoğunlukla Interlaken veya Luzern gibi turistik bölgelerde turist olarak görülüyor.
İstisnalar listesi, esasen hedefin spor müsabakalarında yüzlerini kapatan holiganlar ve İslam geleneğindeki tamamen örtülü kadınlar olduğunu gösteriyor ancak yasa tasarısının oylanması sırasında İsviçre’de yüzünü tamamen örten kadın sayısı belki de 30’u geçmiyordu.
Sadece 30 kişi için yasa çıkarılmasının oldukça mantıksız olduğunu söyleyebiliriz.”
Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty) İsviçre Ofisi’nin konuya ilişkin açıklaması da şöyle:
Bu durum, yasağın çözmeye çalıştığı sorunun büyük ölçüde uydurma olduğunu ortaya koyuyor. Bu girişim, bu kadınların özgürleşme arzularını desteklemek yerine onlara karşı ayrımcılık yapıyor ve onları ötekileştiriyor.
Dini bir inancın belirli bir kıyafet aracılığıyla kamusal alanda ifade edilmesinin yasaklanması, din ve ifade özgürlüğüne aykırıdır.”