AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
İstanbul’da sarı taksilerle ilgili şikayetler her geçen gün daha da artıyor. Kimi taksiciler yakın mesafe diyerek yolcu almazken, kimi turist alabilmek için yerli müşteriyi pas geçiyor. Yolu uzatarak fazla para alanlar da var, taksimetreyi açmadan turistleri fahiş fiyatlarla dolandıranlar da… Aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) bunu kökten çözebilecek bir formülü var ancak o da ‘siyasi’ nedenlerle engelleniyor.
Diken’e konuşan İBB Ulaştırma Daire Başkanı Utku Cihan, 2021 yılı içinde gelen ulaşımla ilgili bütün şikayetlerin yüzde 60’ının taksilerle ilgili olduğunu belirterek: “İBB’nin taksi projesi yüzde yüz bu problemlere ilaç olacak. Şoför artık İBB çalışanı olacağı için herhangi bir hatasında mutlaka gerekli cezai yaptırımlar uygulanacak” dedi.

İstanbullular gerçek anlamda kaliteli bir taksi hizmet alamıyor. Ulaşım hizmeti bir anlamda taksicilerin keyfine kalmış, hükümet ise sarı taksiye alternatif olabilecek tüm oluşumların önünü kapadı. Bunlardan birisi de UBER’di. Özellikle sarı taksicilerin isyanı üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aldığı kararı şöyle anlatmıştı: “Uber, muber diye bir şey çıkmış, o iş bitti artık, öyle bir şey yok. Bizim taksicilik sistemi var. Taksilerimizin, hakkını kaptırmayız, yedirtmeyiz.”
O dönem UBER’e ait olan araçlara ve şoförlere sarı taksiler tarafından saldırılar düzenlenmişti. Bunlardan biri Harbiye ilçesinden beş yolcu alan İrfan Er’di. Taksi şoförü, Er’in üzerine bagajından aldığı bıçakla yürümüştü.
Bir diğeri ise gece vakti Küçükçekmece’de düzenlene silahlı saldırıydı. Kanarya Mahallesi’nde yolcu almaya giden bir UBER aracına kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından silahlı saldırıda bulunulmuştu. Araca dört kurşun isabet etmişti.
Vatandaşlar taksi kullanmak istediğinde artık şoförlerin inisiyatifine kalmış durumda. Birçoğu taksicilerin keyfi bahaneleri nedeniyle yolda kalıyor. Bu kadar çok şikayetin olmasıyla bu durumun azalması beklenirken tam tersi artarak devam ediyor. Bu da “Yeterli denetim yapılmıyor mu” sorusunu akıllara getiriyor.
‘Polis yardımıyla taksiye bindim’
En son gazeteci Yazgülü Aldoğan Twitter hesabından şöyle bir paylaşım yapmıştı: “Polis yardımıyla taksiye bindim!!! Yok böyle bir rezillik, boş geçiyor almıyorlar! Her yere de yürüyerek gidilmiyor ki; tesadüf iki trafik polisi bulup rica ettim, çevirdiler birini bindim! DM’den korsan taksi nosu yollayın, bundan sonra korsan çağıracağım!”
Sosyal medyada buna benzer yüzlerce paylaşım yapılmıştı.
‘Yurt dışında belediyeler ceza kesebiliyor’
İBB Ulaştırma Daire Başkanı Cihan 2021 yılı içinde ulaşımla ilgili gelen bütün şikayetlerin yüzde 60’ının taksilerle ilgili olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Trafikte belediyenin ve zabıtanın denetim ve ceza kesme yetkisi yok. Emniyet müdürlüğünün ya da jandarmanın ceza kesme yetkisi var. Onlarla ortak çalışarak biz veriyi ve bilgiyi tutuyoruz. Onlara bilgi sağlıyoruz. Doğrudan bir yetkimiz yok. Ama yurt dışı örneklerini bakıyoruz, görüyoruz, yurt dışında belediyeler ulaşımda ceza kesme yetkisine sahipler. Sadece ticari araçlar için söylemiyorum bunu. Tüm trafiğin yönetimi açısından söylüyorum. Çünkü biz bir taraftan trafikle ve ulaşımla ilgili çalışmalar yapıyoruz ama onları koruyabilmek açısından maalesef ceza kesme ve denetim yetkimiz yok.”
Mevcut altyapıya bakıldığında da emniyetin trafik polisi sayısı yeterli görülmüyor. Bu anlamda belediyelere denetim yetkisi verilmesi aciliyet teşkil etse de henüz gündemde değil.
İBB bir buçuk yıldır mevcut sisteme nefes aldırabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bunlardan biri de İBB’nin daha önce 5 bin olarak duyurduğu ancak daha sonra revize ederek sayısını 1000’e indirildiği taksi projesi.
‘Bizim projemizde şoför fazla para alamayacak’
Cihan bu projenin hayata geçmesiyle beraber İstanbul’da yaşanan taksi kaosunun tam anlamıyla çözüleceğini şöyle anlattı: “İBB’nin taksi projesi yüzde yüz bu problemlere ilaç olacak. Çünkü şoförün fazla para alma meselesi ortadan kalkıyor olacak. Şoför artık İBB çalışanı olacağı için herhangi bir hatasında mutlaka gerekli cezai yaptırımlar uygulanacak. Bir diğer problem şoförlerin yolcuları güzergahtan fazla uzun dolaştırması. Bizim sistemimize entegre olduklarında taksimetreyle bizim sistemimiz entegre çalışmış olacak. Dolayısıyla biz yolcuyu hangi yoldan götürdüklerini, en kıska yolu mu tercih edip etmediklerini, bunların hepsini takip edebileceğiz. Fazla para almanın önüne geçmiş olacağız bir taraftan da. Çünkü taksimetrede ne yazdığını online sistemde görmüş olacağız. Gördükten sonra da cezayı keseceğiz ya da iş akdini sonlandıracağız. Sistemde tutmayacağız. Sürücü davranışlarına da dikkat etmek zorunda kalacak.”
‘Siyasi nedenlerle engelleniyor’
Vatandaşın lehine olan bir projenin neden engellendiğini sorduğumuzda daire başkanı şöyle yanıt verdi: “İş yaptırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar açıkçası. Taksi dolmuşları dönüştürdük biliyorsunuz. Altı defa aynı şekilde getirdik. Yedincisinde aynı şekilde kabul edildi. ‘Neden biz bir buçuk yıl kaybettik’ sorusu bizim de sorduğumuz bir soru. Dolayısıyla biraz siyasi nedenlerle engellendiğimizi düşünüyoruz. Zaten Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nün (UKOME) yapısının değiştirilmiş olması da bunun göstergesiydi.”