Danıştay 10’uncu Dairesi’nin İstanbul Sözleşmesi kararına karşı oy veren iki üyenin “TBMM’nin ‘uygun bulma kanunu’ uyarınca onaylanarak yürürlüğe giren uluslararası sözleşmelerin sadece yürütme organı işlemiyle feshedilmesi mümkün değildir” dediği öğrenildi.

Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’, 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla feshedilmişti.
Feshe karşı Danıştay 10’uncu Dairesi’ne yaklaşık 200 dava açılmıştı. 10’uncu Daire ilk başta iptal istemini reddetmiş, İdari Dava Daireleri Kurulu da bu kararı onamıştı.
Davalar daha sonra geçen iki ayda duruşmalı olarak görülmüş, Danıştay savcıları dört kez kararın iptalini talep etmişti.
Danıştay 10’uncu Dairesi, iki gün önce sözleşmenin feshine ilişkin 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali talepli davalarını ikiye karşı üç oyla ve oyçokluğuyla reddetmişti.
Karşı oy veren iki üye İbrahim Topuz ve Ahmet Saraç, İstanbul Sözleşmesi’nin “uluslararası sözleşme” niteliğinde bulunduğunun şüphe götürmez bir gerçek olduğuna dikkat çektiler. Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun haberine göre, karşı oy yazısı özetle şöyle: “TBMM’nin ‘uygun bulma kanunu’ uyarınca onaylanarak yürürlüğe giren uluslararası sözleşmelerin sadece yürütme organı işlemiyle feshedilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, TBMM’nin ‘uygun bulma kanunu’ uyarınca onaylanarak yürürlüğe giren bir uluslararası sözleşmenin feshi ancak TBMM’nin ‘uygun bulma kanununu’ yürürlükten kaldırması veya sona erdirmeyi uygun bulduğuna ilişkin yeni bir kanun çıkarması sonrasında alınacak bir Cumhurbaşkanı Kararı ile mümkün olabilecektir. Bu nedenle dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı’nda yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”