Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Güzelburç Mahallesi’nde kurulurken en çok itiraz eden, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu’ydu.
2010’da “Birinci derece deprem riski olan bu noktaya hastane yapılması hem maliyeti katlar hem can kaybı olur” dediler.
“Kampüs hastanesi, ölüm projesi mi olacak!” yazılı pankartlar açtılar.
Gül, bu eylemleri düzenleyenler arasındaydı.
Tüm itirazlara rağmen hastane Amik Gölü havzasının üzerinde inşa edildi.
Zemini sulak topraktı.
Altından fay hattı geçiyordu. Hastane zeminini su basıyor; enerji hattının bulunduğu bus-bar sistemi arızalanıyordu. 2019’da TOKİ’den İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen bir yazıda “Hastanemizin bulunduğu bölgenin fiziki, coğrafi ve iklim şartları göz önünde bulundurulduğunda bus-bar sisteminin çok büyük risk oluşturduğu” vurgulandı.
Tahmin edersiniz ki, alternatif hat yapılmadı.
Abdullah Gül, protesto ettiği Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 2019’da yoğun bakım hemşiresi olarak atandı.
Depremde hastanenin duvarları çatladı, tavanı çöktü. Elektrikler kesildiği, jeneratörler devreye girmediği ve oksijen sistemi patladığı için yoğun bakımda tedavi gören, bebek ve çocukların da olduğu 80 hasta can verdi.