Kendini ayırmak, soyutlamak, çevresindekilerden kopup balon gibi yukarı, daha yukarı kaçmak… Bu tek adamın savunma silahlarından biridir. Diğeri, insanların unutkanlığıdır. Tek adam hata yapmaz. Yaparsa hatanın unutulması lazımdır. Söyledikleri yanlış mı çıktı? Unutacaksınız. Şimdi tersini mi söylüyor? Önceyi unutacaksınız.
Bir zamanlar “A” mı dediniz? Şimdi muhalifleriniz “A” diyorsa teröristtirler. “B” mi demiştiniz. Şimdi “B” diyenler haindir.
Düşünülenlerle davranışlar, birbirinden kopar ve uzaklaşır. Artık tek adamın yakınlarının davranışlarıyla düşündükleri arasında uçurumlar vardır. Bu bir şizofreni, şahsiyet bölünmesi hâlidir. Yakınları öyledir de ya kendisi? Kendi durumu da farksızdır. Onun da söylediği ile düşündüğü ayrışır. Fakat düşündüğünü söyleyemez. Tek adam sıkışmıştır. Gittikçe kıpırdayamaz hâle gelir. Artık hür değildir. Kendinin esiri olmuştur. Başkasının zoruyla girilen esaretten kurtulabilirsiniz. Ama esirci kendi nefsiniz ise çıkış yoktur.
Tek adamlık eziyettir. Hem etrafındakilere hem de tek adama eziyettir.