Ücretlilerin milli gelirden aldığı pay sadece seçim dönemlerinde artırılıyor, sonra da kaşıkla yapılan bu artışlar enflasyon yoluyla kepçeyle geri alınıyor. Bütçe verileri, 2024’ün başında seçim öncesi bu senaryonun tekrar oynanacağını gösteriyor. Nitekim Türkiye ekonomisini değerlendiren IMF, 2023 yılsonu enflasyon oranını yüzde 69.1 olarak tahmin ederken 2024 yılsonu enflasyon oranını ise yüzde 46 olarak öngördüğünü açıkladı.
Biliyoruz ki enflasyonist dönemlerde kârlarını enflasyonun üstünde artıran şirketler bu işten kazançlı çıkıyor. Varlık sahipleri bu işten kazançlı çıkıyor. Türk Lirası borcu olan devlet bu işten kazançlı çıkıyor, enflasyonist ciro ve kârlar üzerinden vergi toplayan devlet bu işten kazançlı çıkıyor. Ancak enflasyonun adaletsiz bir vergi yükü gibi etkilediği dar gelirli ve ücretli kesimler, bu krizin yükünü taşımaya ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya devam ediyor.