İstanbul’da bir inşaat şirketinin şantiyesinde çalışan işçilere ‘Covid-19 kapmaları durumunda tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu’ kabul ettiren bir taahhütname dayatıldı.

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre taahhütname Koray İnşaat’ın İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde inşaatı devam eden ‘Koray Kasaba 4. Etap Şantiyesi’nde çalışan işçilerden istendi.
BBC Türkçe’nin ulaştığı Koray İnşaat, herhangi bir açıklama yapmadı.
Habere göre taahhütnamede şu ifadeler yer alıyor: “…Kamp alanı/odalar ve yıkanma yerini kendi istek ve irademle kullandığımı, kampta kalmak istediğimi, bu dönem içinde işverenlikçe ülkemizin içerisinde bulunduğu bu olağanüstü duruma ilişkin alınan tedbirlere harfiyen riayet edeceğimi, işverenlikçe belirtilen kurallara uymamamdan veya sair şartlardan dolayı işyerinde bulunduğum dönem içinde kendime olası bir koronavirüs bulaşması vakasından dolayı olabilecek tüm zararlardan dolayı tamamen kendimin sorumlu olduğunu,
Yukarıdaki arz ve izah edilen neden ve gerekçeler ile işverenliğe herhangi bir cezai, idari, yasal ve hukuki sorumluluk yükletilemeyeceğini, bu konularda hangi nam altında olursa olsun işverenliğe karşı hiçbir talep ve iddiada bulunamayacağımı ve işverenin söz konusu kampta kalmamdan ve bu virüs ile hastalanmamdan dolayı doğacak zararlardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını/bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt ederim.”

İşçiler ise taahhütnamede bahsi geçen tedbirlerin alınmadığını, işçilerin yemek yiyip konakladığı alanlarda gerekli temizliğin yapılmadığını, 6 metrekarelik konteynır odalarda beş-altı kişinin kaldığını ve yaklaşık 200 işçinin çalıştığı şantiyede sadece dört duşakabin bulunduğunu anlattı.
‘İmzalamazsan burada kalamazsın’
Üç ay önce memleketinden İstanbul’a çalışmak için geldiğini, şehirlerarası otobüs seyahatleri durdurulduğu için memleketine dönemediğini ve şantiyede çalışmak durumunda olduğunu aktaran bir işçi, taahhütnameyi imzalamayı reddettiğinde işten atılmakla tehdit edilmiş: “Taahhütnameyi okuduktan sonra, ‘Ben bunu imzalamam, benim canım satılık değil’ dedim. Sonra patronlar hepsi birden üstüme yüklendi. İstifa kâğıdı imzalatmak istediler, onu da imzalamadım. ‘Eğer taahhütnameyi imzalamazsan burada kalamazsın’ dediler. Beni şantiyeden atmak için zabıta çağırdılar. Mecburen taahhütnameyi imzalamak zorunda kaldım.”
‘Hastaneye gittim test yapmadılar’
Bir başka işçi ise Covid-19 şüphesiyle hastaneye gitmiş, ancak test yapılmadığı için şantiyeye dönüp çalışmaya devam etmiş: “Yatakhane ve yemekhane çok pis durumda. İmzalattıkları taahhütnamede yazan hiçbir temizliği yapmıyorlar. Banyo yaptığımız yer çok kötü, birçok gün yıkanmak için sıcak su bulamıyoruz. Şu an altı kişi kaldığımız konteynırları da dört kişiye düşüreceklerini söylemişlerdi ancak henüz bir adım atılmadı. Sadece iki günde bir ateş ölçüyorlar. Bir hafta önce öksürük, nefes darlığı, boğaz ağrısı ve grip şikayetleriyle hastaneye gittim. Hasta olduğum gece sabaha kadar öksürdüm ama o gece şantiyede araç olmadığı için ertesi sabah arkadaşımın arabasıyla, yani kendi imkanlarımla doktora gittim. Doktor, ‘Sende korona belirtileri var ama ateşin 40 olduğu zaman yeniden gel, test yapalım’ dedi. Yazdığı ilaçları kullanıyorum, şantiyede çalışmaya devam ediyorum.”