İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hapis cezası aldığı duruşma sonrası İYİ Parti lideri Akşener’le Saraçhane’de konuştu.
Siyasi yasak ve iki yıl hapis cezasından sonra Saraçhane’de konuşan İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
* İstanbul sizin sizin. 16 milyon İstanbullunun. Yaşadığımız şeylerin sebebi büyük hukuksuzluk.
* Değerli genel başkanım sayın Kılıçdaroğlu beni aradı ve yarın altılı masanın liderleriyle birlikte yine İstanbulluların evinde birlikte olacağız. Yarın halkımızı buraya davet edeceğiz. Birlikte dertleşip konuşacağız. Aydınlık günlere birlikte bakacağız.
* Bu dava Türkiye’nin düştüğü durumun özetidir.
* Aldıkları her karar kendi çıkarları için. Milletimizin yaşadığı zorluklar, yoksullaşması, eğitimden adalete birçok sorunun üstünü kapatmak için ortaya koydukları bir irade sonucudur.
* Hukuka ve demokrasiye karşı asla mücadele edemeyecekler. İstanbul’da kocaman bir demokrasi tokadı attınız. Seçimi vermek istemediler, söke söke aldınız. 6 Mayıs’ta seçimi iptal ettiler. Tokadı misli misli attınız ama doymadılar, doyamadılar. Bugünkü davada verdikleri ceza, ortaya koydukları irade çirkin bir sonuçtur.
* (Erdoğan’ın 1998’de yargılandığı dava için söylediği sözler) “Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil böylece yargının işleyişine adalet ilkelerinin değil siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Böylece yargının işleyişine adalet ilkelerinin değil, siyasetin egemen olduğu bir kere daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları, seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki, böyle bir yola başvurdular. Bu yol yanlış bir yoldur. Çünkü adalet gün gelecek, yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.”
* Bu kararı aldıran da bu zat değil mi?
* Bu ülkenin umuda ihtiyacı var. Umudunuz eksilmesin. Buradan İstanbullu hemşehrilerime sesleniyorum. Buradan sadece İstanbul’a değil Ankara’ya, İzmir’e, Hakkari’ye, Sinop’a, Adana’ya, Trabzon’a sesleniyorum. Burada yaşatılan şey ülkemizin her yerindeki insanlarımıza yaşatılabilir. Bizi mahkum etmeye kalkanları pişman edeceğiz. Sandıkta edeceğiz, sandıkta. İstanbul’da başardık, Türkiye’de başaracağız!
* Aradan 3,5 sene geçmiş olabilir ama hala gençliğim var ama hala umudumuz yüksek. Benim gibi milyonlarca ceketini çıkarıp kollarını sıvayacak Türk milleti var. 2023’te her şey çok güzel olacak.
Akşener:
* Hey gidi Saraçhane; ne çektiniz be, ne çektiniz! Bundan yıllar evvel, burada okuduğu bir şiir yüzünden mahkum olan bir Büyükşehir Belediye Başkanı vardı. (Kalabalıktan ‘yuh’ sesleri.) Yok, yok, yok. Yok, biz yuhalamayız. Biz gereğini yaparız. Ve o Büyükşehir Belediye Başkanı buradan sizlere seslenip, İstanbul’a seslenip demişti ki; ‘Bu şarkı burada bitmez. Doğrudur, o şarkı orada bitmedi, ama bugün Meral Akşener olarak söz veriyorum; bu şarkı da burada bitmeyecek. Önce gereğini yapalım. Bugün iktidarda, yarından çok korkan bir irade var. İnsanlar, korktuğu zaman ceza verirler. İnsanlar, korktuğu zaman zulüm yaparlar. İnsanlar, korktuğu zaman haksızlık yaparlar. Onun için bugün, Ekrem kardeşim için verilen bu kararın arkasında bir büyük korku var. Size duyulan korku var. Demokrasiye duyulan korku var. Millet iradesine duyulan korku var. Evet bunlar korkuyor. Ama biz, korkmuyoruz. ‘Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet’ diyoruz. Yıllar evvel bu meydanda, şiir okuduğu için ‘Muhtar olamaz’ denilen, onunla ilgili manşet atılan bir Büyükşehir Belediye Başkanı vardı. Amma velakin, bakın o Cumhurbaşkanı oldu. Çünkü, millet iradesine el uzatılmıştı. O günün korkakları, o günün vesayetçileri, -Allah’ım ne büyüksün- kimler, kimlerle beraber. Kimler, ne hale geldi?”
* (Hükümet istifa sloganları üzerine.) Bunlar istifa etmez kardeşim. Ne olacak biliyor musunuz? Bugün, bu kararı verenler, siyah cübbelerini haksızlığa kılıf edenler, verdikleri kararın başında ne yazacak biliyor musunuz? ‘Türk milleti adına’ diyecekler; Evet, siz Türk milletisiniz. Ve sandıkta gereğini yapacaksınız. Siz de o sandıkta hür iradenizle, helal oylarınızla, ‘Demokrasi’ diyeceksiniz. ‘Hadi bakalım sizi gönderiyoruz’ diyeceksiniz. Ve diyeceksiniz ki, ‘Korkunun ecele faydası yoktur.’ Şimdi bunları yaşadık biz. Asıl acı olanı; bunları yaşayanların Ekrem Başkan’a, sizin iradenizle, sizin gücünüzle, millet iradesiyle seçilen İBB Başkanı’na, şehriemine, bir tiyatro neticesinde bu cezanın verilmesi… Dün benzer cezayı, nasıl bu millet yırttıysa, bugün verilen o cezayı da yırtacaksınız, yırtacaksınız. Sandıkta yırtacaksınız, demokrasiyle yırtacaksınız.”
* Sandıkta elbette hesap verecek. Ama dünün korkakları nasıl kaçarak gittilerse, bugünün korkakları da kaçarak gidecek. Kendinize güvenin, iradenize güvenin. Bakın 31 Mart 2019’u hatırlayın. Birinci turda ne yaptılar? Haksızlık yaptılar. Çirkeflik yaptılar. Abidik gubidik yaptılar. Ne oldu? 805 bin fark attınız. Dolayısıyla, korkunun ecele faydası yok. Şimdi bugün burada bir irade var. Bugün Başkan’a verilen cezanın karşılığı bir mahkeme kuruldu. Asıl mahkeme burası, Saraçhane’de kurulan mahkeme. O mahkemeden kardeşim, şimdi çok korkuyorlar. Yarın 6 Genel Başkan olarak burada olacağız. Ve bu haksızlığın karşısında duracağız. İstanbul, bu millet hiçbir zaman istimdada boyun eğmedi. Ne diyoruz? Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet…
İmamoğlu’na kamu görevlisine hakaretten açılan davada iki yıl yedi ay 15 gün ceza verildi. TCK’nin 53’üncü maddesinden de ceza alan İmamoğlu için ‘siyasi yasak’ süreci başladı.
Kararda istinaf ve Yargıtay yolu açık. Ceza istinafta kesinleşirse Yargıtay’da temyiz hakkı da kullanılabilecek. Ceza üç yıldan az olduğu için İBB başkanı hapse girmeyecek. Yargıtay cezayı onarsa İBB başkanı işlemler için cezaevine girip çıkacak, belediye başkanlığı ve CHP üyeliği düşecek.
Ne olmuştu?
Seçim sonuçlandıktan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019’da İmamoğlu’nun bir konuşmasından dolayı “Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun” demişti.
Aynı gün, Soylu’nun bu sözleri sorulan İmamoğlu şöyle konuşmuştu: “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın.”
Bu sözlerinin ardından İmamoğlu’nun sözleriyle YSK üyelerine ‘alenen hakaret ettiği, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu’ iddiasıyla cezalandırılması istemiyle dava açılmıştı.
İmamoğlu’nun 15 ay 15 günden dört yıl bir aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
İmamoğlu’ysa ‘ahmak’tan kastının Soylu olduğunu söylemişti.