Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Acemoğlu’nun Arapların Osmanlı döneminde iktisadi gelişimi üzerinde Oksijen gazetesinde bir yazısını okudum, maalesef boştu. Anglosakson tarihçiler arasında ve bilhassa İsrail’de 19. yüzyıl Arap ülkeleri üzerine yazılan kitaplar rafları doldurur ve ciddi araştırmalardır. Bu konudaki Acemoğlu’nun yorumları kampüsteki Arap entelektüellerinden esinlenerek kaleme aldığı açıktır. Daron Bey’in oradaki ifadesine göre bir gelişme görülmemiş, fakat tarihi izleyen mesela Britanyalı parlamento üyesi muasır Mark Sykes dahi başka şeyler söylüyor (The Caliphs’ Last Heritage: A Short History of the Turkish Empire adlı eser).
Daron Bey’in bu gazetede Macaristan üzerindeki yazısını da okudum. “Macaristan demokrat değilmiş, Avrupa Birliği’nden atılmalıymış.” Bu sözleri söyleyen, Amerikalı olsa da MIT’de profesör olsa da şarktan gelen bir delikanlıdır. Avrupa tarihini ne kadar etüt ettiğini bilmiyorum. Macaristan Avrupa Birliği’nden atılırsa o Avrupa Birliği neye yarar. Herhâlde Romanya ve Bulgaristan’la devam edecek bir camia değildir. Bu gibi ifadeleri akşam kahve konuşmalarında yapabilirsiniz. O tarihte Nobel almamıştı ama yine saygın bir kurumun, saygın bir hocasıydı. Bunları açıkça yazıp söylemek densizliktir. Maalesef bazı pozisyonlar bazı söylem biçimlerini dengelemek ve sınırlamayı gerektirir.
Üçüncü konu. Atatürk devri üzerinde yazan insanların Batı’daki bu tip söylemlere kaynaklık eden Erich Jan Zürcher yorumundan etkilendiği görülür. O kitabı herhâlde okumuş olmalı ve tesir altında kaldığını zannediyorum. Zürcher kaynak kullanılmak bakımından çok özürlü bir yazardır. Sınırlı kaynak yorumcusu ve nakilcisidir. Başka bir şeyi de pek okuduğunu düşünemiyorum. İlla Avrupa kaynağı arıyorsa cumhuriyet dönemi için Bernard Lewis’ten başlar ve Andrew Mango ile devam edersiniz. Hadi Standford Shaw’u beğenmiyorsunuz Paraşkev Paruşev’e kadar devam edersiniz.