İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iki yıl önce ‘Sen de fikrini söyle hayalindeki Beyoğlu’nu ortak akılla birlikte tasarlayalım’ diyerek çıktığı yolda sona yaklaşıldı. Beyoğlu Mekansal Strateji Planı’nı kamuoyuyla paylaşan İBB, sözü olan herkesi beyoglusenin.ist‘e davet ediyor.

Tarihsel geçmişi, merkezi konumu, Boğaz ve Haliç kıyıları ve çok kültürlü yapısıyla İstanbul’un en önemli semtlerinden biri olan Beyoğlu, yıllar içinde ‘kimliğini’ ve ‘hafıza mekanlarını’ kaybetmeye başladı.
Beyoğlu’yla özdeşleşen yollar değiştirildi, evler yıkıldı, mekanlar kapatıldı, sokaklardan müzisyenler ve seyyar satıcılar el çektirildi…
İBB, ilk sinema salonunun kurulduğu, ilk oyunların oynandığı, bir zamanlar sanatın kalbinin attığı yer olan Beyoğlu’nu kurtarmak için iki yıl önce İstanbullularla birlikte yola çıktı.
300’den fazla etkinlik, yaklaşık 15 bin kişiyle birebir kurulan temaslar ve binden fazla öneri toplanan süreç sonucunda ortaya çıkan ‘Beyoğlu Mekansal Strateji Planı’ dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla İstiklal Caddesi’ndeki Halep İşhanı’nda bulunan Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda İstanbullulara paylaşıldı.

‘Geleceğe yönelik bir vizyon belgesi’ olarak tanıtılan planla ilçenin tüm mahalleleri arasında toplumsal kaynaşmanın gerçekleşmesi, ekonomik koşullarının iyileştirilmesi, eğitim ve sağlık olanaklarının güçlendirilmesi, kültür ve turizm faaliyetlerinin niteliğinin iyileştirilmesi, kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi, kamuya açık alanların yeniden düzenlemesi gibi birçok konuda kapsayıcı olması, kurumlar arası eşgüdümü sağlaması ve Beyoğlu’nun sorunlarına ortak akılla yön verecek bir mutabakat metni ve yol haritası olması amaçlandı.
Plana ilişkin görüşlerini iletmek ve değerlendirmede bulunmak isteyen İstanbullular ise beyoglusenin.ist platformunu takip edebilecek. Bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler de aynı platformdan paylaşılacak. Tüm bu çalışmalardan sonra plan, son halini alacak.

Kimse bu süreçle yapboz tahtası gibi oynayamayacak
Sürece ilişkin açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da ‘Vizyon 2050’ belgesiyle İstanbul için geniş bir perspektif ortaya koyduklarını vurguladı: “Beyoğlu, bu Strateji Belgesi’yle aslında gerçek kimliğini ortaya koymuştur. ‘Ben, Beyoğlu’yum’ demiştir. Aynı zamanda, ‘Tarihim ve mekanlarımla buradayım ve hep burada olacağım’ demiştir. Bunu kayıt altına almıştır. Dolayısıyla hiç kimse, kolay kolay kayıt altına alınan bu süreçle yapboz tahtası gibi oynayamayacaktır.”
Sürecin içinde olmanızı istiyorum
Beyoğlu için umutlu bir geleceğin elbirliğiyle kurulabileceğinin farkında olduklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bunun Beyoğlu hafızasına sahip çıkarak, tüm özgün değerleriyle yaşatarak değer üretmeye devam ettirebilirsek mümkün olduğunu da biliyoruz. O bakımdan bu süreci, bir sonuç değil, bir başlangıç olarak da algılamanızı ve sürecin her zaman içinde olmanızı istiyorum. Beyoğlu, turizmle değerlerini koruyacak, beslenecektir, kazanacaktır. Aynı zamanda Beyoğlu, eğlence hayatının da kalbi olmaya devam edecektir. Tabii teknoloji katkılarıyla geleceğe de hazırlanacak bir bölge olacaktır. Beyoğlu’nda yaşayan herkes, güvenceli iş imkanlarıyla kendini geliştirme olanaklarına sahip olacaktır. Beyoğlu; çeşitliliğin, özgürlüğün ve yaratıcılığın merkezi olacak. Haliç ve Boğaz kıyılarında kesintisiz yürüyebileceğiniz, bisiklet kullanacağınız, spor yapabileceğiniz bir alana dönüşecektir. Mahallelerimizi hep birlikte sahipleneceğiz ve parklarımızla, bahçelerimizle, bostanlarımızla birlikte üretip, kültür-sanat alanlarıyla bu kentin insanlarının yaratıcılıklarına büyük katkı sunacaklardır. Bu Stratejik Plan’da Beyoğlu, depreme dayanıklı, iklim kriziyle mücadele eden, savaşan, afetlere hazırlıklı bir ilçe konumuna kavuşacaktır. Tüm bunların kazandırılması ve başarılmasının, ancak hep birlikte elimizi taşın altına koymamızla mümkün.”

Bu işin sorumlusu saksılar ve banklar değildir
Geçen haftalarda İstiklal Caddesi’nde yaşanan terör saldırısına ve sonrasında iktidarın getirdiği yasaklara da değinen İmamoğlu, İstiklal Caddesi’nin çatışmanın değil barışın merkezi olduğunu söyledi: “Bu görüntüyü, kuşatılmışlığı ortadan kaldırmalıyız. İstiklal Caddesi’nin, Beyoğlu’nun, bu tür alanların gerçek güvenliğini sağlayacak olan, 16 milyon insanıdır. O bakımdan bu bakış açısıyla da Beyoğlu’nu ve İstiklal’i değiştirmeliyiz. Biz biliyoruz ki, terörün de çözümü, kötülüğün de çözümü, karşısında duran iyiliğin gücüne ve büyüklüğüne bağlıdır. Biz, o iyiliğin gücü ve o güzelliğin ve o iyi düşüncenin gücü olarak, her gün Beyoğlu’nda, İstiklal’de yürümekten büyük onur ve keyif duyuyoruz. Tabii ki bu işin sorumlusu, saksılar ve banklar değildir; onu da ifade edeyim. Umarım her konuda ortak akılla, iyi düşünerek, güzelliklerin nasıl olabileceğine ortak bir kararla hareket ederiz.”