Sağlık Bakanını rahatsız eden şey bir hekimin görevi başında katledildiği bir günde kendi sorumluluğunu anmak yerine, Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan gör yarattığın iklimi” diyerek eleştirmesidir.
Çünkü;
- Bugün sağlıkta şiddet sorunu; sağlıkçıların saldırıya uğramasının vaka-i adiyeden görülmesi, ülkeyi terk eden hekimler için “Varsın gitsinler” diyerek gitmenin teşvik edilmesi… hekimlerin görevlerinin başında katledilmesi, hekimlerin örgütü TTB’yi iktidarın tanımaması, tanımamanın da ötesinde TTB’yi terör örgütlerinin yönettiği, “Kapatılması gereken” bir muhalif güç odağı olarak göstererek, onu gerici güçlere hedef göstermesi;
- Her gün birkaç kadının yakınları tarafından katledilmesine varan kadına yönelik şiddetin sınır tanımaz biçimde artması,
- LBGTİ’lerin lanetli bir kesim olarak ilan edilmesi,
- Diyanetin ve tarikat yurtlarında ortaya çıkan çocuklara taciz ve tecavüz skandalları,
- Günde 5-6 işçinin iş cinayetlerine kurban gitmesi,
- Sendikalaşma mücadelesinde patronların, öncülük eden işçileri işten atması, sendika hakkının tanınmaması, işçi-emekçi direnişlerinde polisin patronların özel güvelik gücü gibi kullanılması,
- Üniversitelerin birer toplama kampına dönüştürülmesi, geleneksel “günlerin” kutlanması ve diploma törenlerinin yasaklamasına kadar gelinmesi,
- Kürtlerin, Alevilerin temel haklarının tanımaması, HDP’nin kapatılmasının “normal” gibi gösterilmesi,
- Sınır ötesi operasyonlarda her gün birkaç askerin hayatını kaybetmesinin, “Bir kahraman silah arkadaşımız daha şehit oldu” açıklamalarıyla normalleştirilip, “neden” ve “niçin” sorularının sorulamaz hale getirilmesi,
- Sokak eylemlerinde polisin gazetecilerin görevlerini yapmasını önlemeyi başlıca görevlerinin arasına almış olması…