3 Aralık günü yapılan CHP’nin “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısında ilan edilen “vizyon belgesi”nin amacına ulaşıp ulaşmadığı tartışılıyor. Tabii bu tartışma yapılırken “inovasyon”, “dijitalleşme”, “temiz sermaye”, “çip devrimi”, “yapay zeka”, “endüstri 4.0” gibi geniş yığınların pek de anlamadığı kavramlar havada uçuşuyor.
Uluslararası tanınmış akademisyenlerin akademik düzeyde yaptığı konuşmaların kimin için yapıldığı ya da bu toplantıdan kimin ne anladığı tartışılırken Hacer Foggo’nun “aile destek sigortası”nı açıklayan konuşması ve Selin Sayek Böke’nin CHP’nin ekonomik politikasına ilişkin açıklamalarının heyecan yaratması da övülüyor.
Toplantının amacının Van’da, Artvin’de, Antalya’da televizyonu başındaki işçiye, esnafa, ev kadınına, siyasetle ilgisi oy vermekten ibaret olan vatandaşa bir şey söylemek olmadığını, ama dünyadaki ve ülke içindeki sermayeye, akademisyenlere, aydınlara CHP’nin nasıl bir Türkiye vadettiğine dikkat çekmek olduğunu belirtiyorlar. Bu yüzden de uluslararası sermaye merkezleri tarafından tanınırlığı olan “Nobel adayı iktisatçıların” ağzından bu çağrının yapılmasının önemine vurgu yapıyorlar.
Tartışmaların ortaklaştığı noktanın, bu toplantıda amacın bir “Seçim Bildirgesi’ ilan etme ya da “CHP programı”na dair açıklamalar olmadığı, tersine CHP’nin yeni vizyonunun Türkiye’yi yatırımlar için güvenli bir ülke haline getirmek olduğu açıkça görülüyor.