Hareketli olan sadece metal işçileri değil. Kamu iş yerlerinde son haftalarda açıkça bir “ek zam” hareketliliği başladı.
Türk-İş’e bağlı Harb-İş ve Demiryol-İş’in örgütlü olduğu iş yerlerinde işçiler sokağa çıkıp yaptıkları yürüyüşler sonrasında basın açıklamaları yapmaya başladı.
8 Ocak’ta Harb-İş’in tüm şube yöneticileri Ankara’ya yürüdü. 10 Ocak’ta Ankara’daki Harb-İş Genel Merkezi önünde bir açıklama yapıldı. 15 Ocak’ta iş yerini geç terk etme, 17 ocakta yemek yememe eylemi yapılacak. 18 Ocak’ta kent meydanlarında yapılacak açıklamalardan sonra 24 Ocak’ta “Büyük Ankara Mitingi” düzenlenecek!
Demiryol-İş’in örgütlü olduğu Türasaş’ta (Sivas, Eskişehir, Sakarya fabrikaları) işçiler yemekhanelerde masalara çatal kaşık vurma eylemleri yapıyor. İşçiler sosyal medyada paylaştıkları videolarla ek zam talep ediyor.
Kamu çerçeve protokolü sonrası iş yerleriyle yapılan kimi toplu sözleşmelerin aynı işi yapan işçiler arasında derin ücret farklarının doğduğu ve ücret farkı yarattığını bunun düzeltilmesi için Tes-İş, Sağlık-İş ve Demiryol-İş, hem Türk-İş’e hem de Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikasına (TÜHİS) başvurarak taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
Öte yandan Türk-İş, 9 Ocak günü, X’te, “Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın” talebiyle bir etkinlik düzenledi.
Etkili olur mu? X’te kalan bir etkinlik olursa sadece “etkinlik” olarak kalır. Ama bu etkinlik işçilerin ve emekçilerin en önemli taleplerinden birisi olarak ele alınırsa (DİSK bu talebi epeyce bir zamandan beri çeşitli etkinliklerle gündeme getiriyor) enflasyona karşı mücadelede her sektörden işçileri ve ücret ve maaşla çalışan bütün emekçileri birleştirecek bir talep olur. Aksi halde bu talep X’te Türk-İş’in hoş bir sedası olarak kalır!