Bilim insanlarımız, deprem uzmanları, önemli bir birikime sahipler. Bunun sonucu olarak da depremin yıkıcılığını asgariye indirecek önlemler konusunda son derece önemli bilgilere sahipler. Onlar bu bilgilerini halkı aydınlatmak için olduğu kadar merkezi iktidarı (hükümeti) ve yerel yönetimleri uyararak, yapılması gerekenler hakkında önerilerini yaparak kullanıyorlar. (…)
Bu tartışmalar içinde; depremi doğal bir olay değil, “Allah’ın azan kullarına verdiği bir ceza” olarak görenler takımı dışında herkes, “Deprem değil bina öldürür” gerçeğinin farkına varmıştır. Bu slogana dönüşmüş tespit, “Depreme nasıl hazırlıklı olacağız” sorusunun yanıtını önemli ölçüde karşılamaktadır. Ama bina topraktan çıkan doğal varlık olmayıp, sonunda bir insan yapımı, ülkeyi yöneten iktidarın politikalarıyla doğrudan ilgili, onun denetim ve yönetiminde yapılan bir iş olduğuna göre, “Deprem değil bina öldürür” sloganını “Deprem değil, deprem için gerekli hazırlıkları yapmayan iktidarlar öldürür” olarak ayrıntılandırmak gerçeği daha anlaşılır kılacaktır.