DR. FEYZA BAYRAKTAR
@FeyzaBayraktar_
info@feyzabayraktar.com
Toplumumuzda değerlerin yozlaştığına ve bu yozlaşmadan nasibini alanlardan bir tanesinin de insan ilişkileri olduğuna dair birçok yazı yazdım. Dolayısıyla, yazığım birçok yazıda ihanet konusuna da değindim ve hatta bu konuyla ilgili daha önce ‘İhanet meselesi: Bir Yalanla Yaşamak’ başlıklı bir yazı da yazdım. Yalnız son zamanlarda o kadar fazla ihanet hikayesi dinliyor ve bu hikayelerin olağanlaştırılması karşısında öyle hayrete düşüyorum ki bu konuyu tekrar ele almak istedim.
Ne yazık ki son yıllarda öyle bir noktaya geldik ki, birçok kişinin bir evliliği, bir de evlilik dışı en az bir ilişkisi var. Bu tespiti yaparken, tüm mahallenin grup seks yaptığının ortaya çıktığı gündüz kuşağı programlarını baz almıyorum. Orada anlatılanlar ihanetin çok ötesinde, daha çok ciddi patolojilerle ilişkilendirilebilecek olaylar. Öte yandan, ihanetin olağanlaştırılması sadece gündüz kuşağı programlarına çıkıp kendi deneyimlerini paylaşan bu insanlara mahsus bir durum değil. Toplumun birçok kesiminde ihanet giderek normalleşmeye başladı.
Sorsanız ihanet edenin kendisini haklı çıkartacak hep bir sebebi vardır. Yalnız, bu sebepler ihaneti haklı çıkartmaz. Bağlılık üzerine kurulu gerçek bir ilişkinin olmazsa olmazı sadakattir. Özellikle uzun süren beraberliklerde zaman zaman insanın aklı karışabilir, partnerinden başkasına içten içe ilgi duyabilir, bir başka insana karşı cinsel olarak yükselebilir. Aslında tüm bunlar oldukça olağandır. Yalnız insanın partnerinden başka bir insana romantik duygular beslemesi ya da o insanı cinsel olarak arzulamasıyla hissettiği bu duyguları eyleme geçirmeye karar vermesi farklı şeylerdir. Nasıl içimizden her geçeni yapmıyorsak, bağlılık üzerine kurulu gerçek bir ilişkide de partnerimize saygı ve sevgi duyduğumuz için ya da hem ona hem de ilişkiye dair sorumluluklarımız olduğu için aklımıza eseni yapmayız. Yani, yükseldiğimiz birinin peşine düşmeyiz. Daha doğrusu düşmemeliyiz; çünkü sağlıklı ve aslında normal olan budur.
Öte yandan, eğer bir insan partnerinden başka bir insana uzun süreli, yoğun duygular hissediyorsa partnerine ihanet etmek yerine ilişkisini gözden geçirmeyi ve ondan ayrılmayı düşünebilir. Hiç kimse bir ilişki içinde kalmaya mahkum değil. Yalnız, ihanetin de esaret hissedilen bir ilişkiden özgürleşmenin etkin bir yolu olmadığı kesin. Aksine, ihanet insanı daha büyük bir çıkmaza ve çoklu mutsuzluklara sürüklüyor.
İhanetin çeşitleri
İhanet, yalnızca fiziksel bir aldatma olarak görülmemelidir. Fiziksel ihanet, insanın partnerinden başka birisiyle cinsel yakınlık kurmasını ifade eder. Bu tür ihanetler bazen günü birlik olabilirken, bazen aynı kişi ya da kişilerle uzun süreli yürütülebilir. Seks işçileri ile birlikte olmak da bir ihanettir. Bazı kadınlar ve erkekler bunu ihanetten saymasa da para verilerek yapılan seks de ihanet sayılır.
Duygusal ihanet, fiziksel ihanete kıyasla daha karmaşık olabilir. Bu tür ihanet, bir başkasına romantik duygular beslemeyi ve bu duyguları bir ilişkiye evirmek için harekete geçmeyi içerir. Bu tür ihanetlerde, bir tarafta bilindik, güvenli bir ortam, belki de bir alışkanlık devam ederken diğer tarafta heyecan veren, daha tutkulu bir ilişki başlar ve senelerce devam edebilir. İhanet eden genellikle iki kişiye karşı da suçluluk hissettiği için her iki tarafı da hoş tutmaya çalışır ve bir noktada tükenir. Tükendiği noktada ise çoğunlukla bilindik, alışık olduğu alana döner. Yalnız, bir süre sonra partnerini tekrar aldatma ihtimali oldukça yüksektir.
Günümüzde oldukça yaygın olan bir ihanet türü de online ihanettir. Çoğu insan sosyal medyada ya da dating sitelerinde biriyle yazışmayı ihanetten saymaz. Yalnız, eğer bir partneriniz varsa ve sosyal medyada ya da benzer mecralarda başkalarıyla flört ediyorsanız, bu bir ihanettir. İster buluşun, ister buluşmayın. İster sanal seks yapın, ister yapmayın. Ortada sanal da olsa bir flörtleşme varsa, bu bir ihanettir.
Finansal ihanet, hakkında çok fazla konuşulmasa da başka bir ihanet ya da daha doğrusu aldatma türüdür. İhanet terimi daha çok sadakatsizlikle özdeşleştirilirken, aldatma terimi daha çok yalan söyleme ve kandırma olarak tanımlanabilir. Her ihanet bir aldatmadır ama her aldatma bir ihanet değildir diyebiliriz. Finansal olarak partneri aldatmak, partnerden gizli harcamalar yapmak ve ekonomik olarak partnere dürüst olmamaktır.
Tabii ki çiftler, her konuda birbirine hesap vermek zorunda değil. Özellikle de her iki tarafın da finansal özgürlüğü varsa, harcama yaparken birbirini haberdar etmek çok da gerekli olmayabilir. Yalnız, özellikle de ekonomik sıkıntı çekilen dönemlerde ve/veya bir kişinin daha fazla çalıştığı durumlarda, çifti ekonomik olarak sıkıntıya sokacak harcamalar yapıp, haber vermemek ve/veya partnerin de üzerinde hakkı olan parayı gizlice harcamak, finansal olarak partneri aldatma olarak kabul edilebilir.
Zaman ve ilgi ihaneti ise oldukça karmaşık bir konu. Partnerin yerine başka birine ya da işe, hobilere aşırı odaklanarak ilişkinin ihmal edilmesi olarak tanımlansa bile her bireyin sevme ve ilişkilenme biçimi farklı olduğu için bu ihanet türünün sınırlarını belirlemek güç. Kimisi tüm boş zamanını partneri ile geçirmek isterken, kimisi arkadaşlarına ve hobilerine de zaman ayırmak isteyebilir. Tabii sağlıklı olan hepsini olabildiğince dengeli bir şekilde yürütmektir.
Ayrıca, ilişkide insanların birbirinden beklentileri de gerçekçi olmalıdır. Sonuçta, insan çocukluğunda ailesinden alamadığı sevgiyi partnerinden almaya çalışırsa verilen ilgi hiçbir zaman yetmez. İnsan ilk önce kendisini hayatının merkezine koyup, kendisine bir alan oluşturmalı, sonrasında ise partneri ile paylaşacağı ortak bir alan yaratmalıdır. Zaman zaman ihtiyaçlara göre bu alanlardan biri diğerine oranla daha dar ya da daha geniş olabilir; fakat arada çok fark olmadan denge sağlanırsa partneri ihmal etme olasılığı da ortadan kalkar.
İhanetin psikolojik sebepleri
İhanetin kişiden kişiye değişen birçok farklı sebebi olabilir. Duygusal tatminsizlik, bireyin partnerinden beklediği ilgi ve sevgiyi bulamaması durumunda bir başkasına yönelmesine yol açabilir. Benzer şekilde, fiziksel tatminsizlik ve cinsel monotonluk da sık rastlanan sebepler arasındadır. Ancak tüm bunların ötesinde, bazı insanlar heyecan ve macera arayışı nedeniyle sadakatsiz olabilir. Rutin bir ilişki içinde sıkışan birey, ihanetle bu monotonluktan kaçmayı seçebilir.
Psikolojik faktörler arasında bağlanma sorunları, kişilik bozuklukları, geçmiş travmalar ve kendine güven eksikliği sayılabilir. Toplumsal ve kültürel faktörler ise ihanetin dinamiğini daha da karmaşık hale getirebilir.
Tabii ki bu sebeplerin hiçbiri ihaneti haklı çıkartmaz.
Sosyal ve kültürel boyutlar
İhaneti yalnızca bireysel düzeyde ele almak yetersiz kalır; bu davranışın toplumsal ve kültürel boyutları da derindir.
Sosyolojik olarak, modern dünyada flört kültürünün ve dijital iletişim araçlarının yaygınlaşması, sadakatsizlik için uygun zemin yaratmıştır. Online dating siteleri, gizli ilişkileri kolaylaştırırken, sadakatsizliği daha ulaşılabilir hale getirdi.
Kültürel faktörler ise daha geniş bir çerçeve sunar. Örneğin, bazı toplumlarda evlilik kurumunun aşırı kutsallaştırılması, mutsuz bir evlilikte bile bireyin boşanmayı tercih etmek yerine ihanet yoluna başvurmasına veya ihanete uğramaya göz yummasına neden olabilir. Özellikle, boşanmayı başarısızlık olarak tanımlamak bizim toplumumuzda sık görülen bir durum. Ayrıca, bekar kadının ya da adamın arkadaş ortamlarından dışlanması da boşanmayı zorlaştıran etkenlerden biri.
Boşanma sonunda kişinin evlilik sürecinde sahip olduğu maddi rahatlığa sahip olamama ihtimali de birçok kişinin boşanmamasında etken. İnsanlar boşanmadan ama aralarında da bir ilişki olmadan aynı evin içinde ayrı hayatlar yaşayabiliyor. Yalnız, kağıt üzerinde evli olmak insanın hayatını birçok açıdan kısıtlayabiliyor. Sonuç olarak, insanın maddi olanaklar uğruna özgürlüğünden vazgeçmesi, arada bir bağ kalmasa da bir zamanlar ilişki yaşadığı insanın başka insanlarla olmasına göz yumması, ciddi bir öz saygı problemidir.
Bugüne kadar gerek edebiyat gerek sinema dünyasında, bu karmaşık dinamikleri anlatmak için birçok eser üretildi. Örneğin, Gustave Flaubert’in ‘Madame Bovary’ adlı romanı, monoton bir evlilikten kaçış arayan Emma Bovary’nin trajik hikayesini işler. Emma, hayallerindeki romantik aşkı bulmak için birçok sadakatsizlik yapar, ancak sonunda yalnızlık ve mutsuzluk içinde kaybolur. Benzer şekilde, ‘Anna Karenina‘da Tolstoy, sadakatsizliğin yalnızca bireysel değil, toplumsal sonuçlarını da çarpıcı bir şekilde gözler önüne serer. Özetle, ihanet yüzyıllardır romantik ilişkilerin başlıca problemlerinden biri olmuştur. Sadece zamanla daha yaygın bir hale gelip, normalleştirilmeye başladı.
İhanetin sonuçları ve psikolojik etkileri
İhanet, hem ihanet eden hem de ihanet edilen taraf üzerinde derin izler bırakır. İhanet edilen kişi, genellikle aşağılanma, öfke, özgüven kaybı ve güvensizlik hisseder. Bu duygular, bazen yıllarca sürebilecek bir travmaya dönüşebilir. İhanet eden taraf ise ilk etapta tatmin ya da heyecan hissedebilir, ancak genellikle suçluluk, pişmanlık ve ilişkisini kaybetme korkusuyla yüzleşir.
Bu durumun ilişkilere olan etkisi değişkendir. Bazı çiftler, ihanetin ardından ilişkiyi kurtarmak için yoğun bir çaba harcarken, bazıları için ihanet, ilişkinin bitiş noktasıdır. Bazı çiftler arasında ise çözümsüz bir problem olarak devam eder. İhanet eden de edilen de aynı noktada kalır; bir taraf ihanet etmeye diğeri de onu yakalayıp bundan şikayet etmeye devam eder ama hiçbir şey değişmez. Bazen de ihanet edilen, değişimi göze alamadığı için ihaneti görmezden gelir.
Sonuç ne olursa olsun ihanet- gerçek bir ilişkide- çiftler için üzerinde çalışılmadan atlatılabilecek bir konu değildir.
‘Closer’ (Daha Yaklaş) ihanetin çiftler arasındaki duygusal dinamikleri nasıl çarpıcı bir şekilde değiştirdiğini ve yıkıcı etkilerini etkileyici bir biçimde işleyen bir filmdir.
Çiftler bu süreci nasıl atlatır?
İhanet sonrası bir ilişkiyi kurtarmak mümkündür, ancak bu süreç yoğun bir çaba ve kararlılık gerektirir. İlk adım, tarafların duygularını dürüst bir şekilde ifade etmesidir. Suçlama ya da savunma yerine, her iki tarafın da yaşananların nedenlerini anlamaya çalışması önemlidir. Profesyonel destek, özellikle çift terapisi, bu süreçte oldukça etkili bir araçtır.
Eğer taraflar ilişkiye devam etmeye karar verirse, güveni yeniden inşa etmek oldukça kritiktir. İhanet eden kişi, şeffaflık ve dürüstlük göstermelidir. İhanet edilen taraf ise kendini iyileştirme sürecine odaklanmalı ve gerektiğinde bağışlama yolunu seçmelidir. Ancak, bağışlama bir zorunluluk değildir; her bireyin iyileşme süreci farklıdır.
Sonuç olarak, terapi süreci sonucunda çiftler ister birlikte kalmayı seçsinler ister ayrı yollara gitsinler, bu süreçten dersler çıkararak daha sağlıklı bağlar kurmayı öğrenebilirler. Bu yüzden de bu süreçte psikolojik destek almak oldukça önemlidir.