İşgal, referandum, ilhak, Kerç saldırısı, Rusya’nın eşzamanlı olarak Ukrayna kentlerini bombalaması. Savaş önemli bir kırılmanın arifesinde. Nükleer tehdit, üçüncü dünya savaşı, “kıyamet” söylemlerinin bolca havada uçuştuğu bu karanlık iklimde saflar ve düşmanlık keskinleşiyor.
Bir süredir iyiden iyiye nükleer tehlikenin açıkça dillendirildiği ortada. Küresel hegemon güçler nükleere ilk başvuranın kendilerinin olmayacağını iddia etseler de suçlamalar oldukça ciddi. Ukrayna’da nükleer silah kullanma riski nedir?
Savaş ateşini harlayanlar, çatışmaların bitmesini istemeyenler ellerini avuşturuyor haldeler. Kimilerine göre bu olasılık bir hayli düşük, ama imkansız değil. Meseleye daha soldan bakanlar, tehdidin korkunç derecede yüksek olduğunu ifade ediyorlar. Jacobin’den John Carl Baker’e göre nükleer riski küçük ama rahatsız edici derecede yüksek. Bir nükleer kriz hala birkaç büyük adım ötede ancak, inkarcılık ve alarmcılık ikilisine kapılmaya gerek yok.
Şurası bir gerçek ki, nükleer tehdit her zamankinden de yakın. Emperyal güç odaklarının nükleere başvurmayacağının garantisini kim verebilir?