Bugünlere ne kadar da benziyor. O günler yıkım günleri, bugünler ise yeniden inşa günleridir. Oyunlar aynı, ihanetler aynı, istihbarat savaşları aynı, güçler ve yöntemler aynı.
Bugün ihanet edenlerin de kimliği yok. Etnik kimliği yok, ideolojik kimliği yok. Her kesimden her türden insan bu koroya katılıyor. Bugünün Lawrence’ları gerektiğinde İslamcı, gerektiğinde liberal, gerektiğinde etnik kavgaların adamları olabiliyor. O dönem İstanbul’da İngiliz istihbaratı ile kırıştıranlar gibi, bugünküler de yine İstanbul’da Batılı istihbarat teşkilatlarıyla kırıştırıyor.
Bugün ihanet edenler de öfkeleriyle, hınçlarıyla, küskünlükleriyle, kişisel kaygılarıyla, dar çevresel iktidar arzularıyla pozisyon alıyor. Bugünküler aldıkları pozisyonu mantıklı gerekçelere oturtuyor.
Aydınından askerine, işadamından cemaatine, en Amerikan karşıtından en Batı yanlısına kadar her kesimden insanlar, bu pozisyon alış üzerinden tarihin yanlış sayfasına isimlerini not ettiriyorlar.