Merkez Bankası tüketici kredilerinde faizleri %57,20’lere ulaştığını, ticari kredilerde de yüzde 45,99’a geldiğini açıklıyor.
Peki, amaçlanan tüketim azalmış ithalat ve bunun üzerinden dış ticaret açığı daralmış mı?
Geçen yıl temmuz-ağustos-eylül aylarında dış ticaret açığı -31.616 milyon dolardı. Bu yıl son üç ayda dış ticaret açığı -25.955 milyon dolar.
İlk bakışta dış açık azalmış gibi görülüyor. Lakin altın ve enerji hariç dış ticaret açığına baktığımızda durum farklı. Burada açık -6.144 milyon dolardan -9.337 milyon dolara çıkmış.
Kısaca mesele şudur: Uyguladığımız ekonomi politikası aslında doğru bir önermedir. Lakin GÜVEN unsuru eksik kaldığından dolayı beklenen etkiyi göstermiyor.
Seçimden önce defalarca bu konuda uyarmıştım. Politika doğru uygulansa bile etkisi sınırlı olacaktır diye… Çünkü yönetime olan güven politikanın etkisini belirleyecekti..
Ve nitekim bunları yaşıyoruz.
Bizler, yani toplum için anlamı nedir? İşte orası daha önemli. Çünkü sıkılacak kemer maliyeti sadece güven sorunu nedeniyle çok daha ağır yaşanacaktır.
Zaten yaşadığımız da budur.
Şeffaflığın kaybetmiş, verileri güven vermeyen ve güven eksikliği yaşayan bir politikanın sonucunu ne bekleyebilirdik ki… Bilinenler gerçekleşiyor…