Hürriyet gazetesinin, bir başka yayın kuruluşunun aldırdığı mahkeme kararı nedeniyle, köşe yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın ‘havuz medyası‘ ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la ilgili iki yazısını internet sitesinde sansürlemek zorunda kaldığı ortaya çıktı.
Gazetenin okur temsilcisi Faruk Bildirici, Yılmaz’ın 30 Ocak tarihli ‘Bu davaya sonunda Yüce Divan bakacak‘ ve 3 Şubat tarihli ‘Tapeleri Meclis kürsüsünde yayınlayın’ başlıklı yazıların gazetenin internet sitesinden kaldırıldığını yazdı.
Bir mahkeme geri çevirdi, diğeri kabul etti
Buna göre, Yılmaz’ın söz konusu yazıları, ‘havuz medyası‘ iddialarının muhataplarından Turkuvaz Medya’nın girişimiyle sansürlendi. Zira Turkuvaz Medya, Yılmaz’ın yazılarına kendi yayın organlarından yanıt vermekle yetinmeyip mahkemeye başvurdu. Cevap metni yayınlanması ve dahası, yazıların internet arşivinden çıkarılması isteniyordu. Sulh Ceza Mahkemesi talebi dosya üzerinden inceleyerek reddetti fakat talep, Asliye Ceza Mahkemesi’nden kabul gördü.
‘Gazeteciden gazeteciye sansür’
Sonuç olarak, yazılar internet arşivinden çıkarıldığı gibi, cevap metni bir hafta süreyle aynı linkten yayımlandı. Hürriyet okur temsilcisi Bildirici, yaşananları şöyle yorumladı: “Sansürü savunan ve uygulayan devlet adamlarını çok gördü bu ülke. Fakat gazetecinin sansür uygulattığına, bir yazarın yazısını yayından kaldırttığına pek tanık olmamıştık. Nihayet o da oldu!”
İlk örnek değil
Daha önce de, Başbakan Erdoğan’ın avukatları, ana muhalefet liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin 17 Aralık soruşturmasına ilişkin Meclis grup toplantılarını Milliyet ve Hürriyet gazetelerinden ‘sıfırlama’ girişiminde bulunmuştu. Milliyet basın tarihine geçecek bir ‘düzeltme‘ yayınlarken, Hürriyet söz konusu haberleri internet arşivinden çıkarmamıştı.
‘Erdoğan’ın avukatları devreye girecekti’
Bildirici, bu durumu hatırlatarak, Mehmet Y. Yılmaz’ın yazılarının kaldırılmaması halinde Erdoğan’ın avukatlarının yine devreye gireceğini yazdı: “Zaten Turkuvaz Medya’nın talebi kabul edilmeseydi; muhtemelen Başbakan Erdoğan’ın avukatları devreye girecekti. Çünkü Turkuvaz Medya’nın ardından Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın avukatları, Mehmet Yılmaz’ın “Bu davaya sonunda Yüce Divan bakacak” başlıklı yazısının yayından kaldırılması için ihtarname gönderdiler. Gazeteci ve siyasetçinin böylesi işbirliğinin eşine az rastlanır bir durumdur herhalde…”
BİK’ten ‘yaptırım’ da isteniyor
Dahası, Turkuvaz Medya’nın Yılmaz’a ‘yaptırım‘ girişiminde bulunduğu da ortaya çıktı. Bildirici bu duruma, “Yılmaz’ın yazılarının kaldırılması, cevap metninin internette yayımlanmış olması bile yetmedi Turkuvaz Medya’ya. Son olarak bir de Basın İlan Kurumu’na başvurdular; oradan da yaptırım uygulanmasını istiyorlar. Bakalım Yılmaz’ın yazılarına karşı girişimleri daha hangi noktalara uzanacak?” tepkisini gösterdi.
Yazılarda ne vardı?
Tempo, Aktüel, ve Blue Jean gibi dergilerin yanı sıra Radikal gazetesinin kurucusu ve Milliyet gazetesinin eski yayın yönetmenlerinden olan Yılmaz’ın sansürlenen iki yazısında da ‘havuz medyası’ iddialarının araştırılması çağrısı yer alıyordu.
Yılmaz 30 Ocak tarihinde şunları yazmıştı:“Konu, Sabah ve ATV’nin, Çalık Grubu’ndan, bir müteahhitler konsorsiyumuna satışıyla ilgili. Ortaya çıkıyor ki Başbakan bizzat işin içinde. Bakanlarından Binali Yıldırım’ı da bu işle görevlendirmiş, oğlu Bilal Erdoğan da bu görüşmelerin içinde yer almış. AKP’li milletvekillerinin oyuyla Yüce Divan’a gönderilen Mesut Yılmaz ve Güneş Taner’in işledikleri iddia edilen suçtan çok daha net, çok daha ağır bir durum söz konusu(…) Öyle görünüyor ki Başbakan, Yüce Divan’a giderken, yalnız olmayacak.”