Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirileri nedeniyle ‘Ak Trol’lerin kendisine sövüp saydığını belirten ‘hür yandaşlığın kalesi’ Diriliş Postası’nın genel yayın yönetmeni Hakan Albayrak, “Erdoğan bence ‘Ayıptır çocuklar. Trollüğün de bir adabı var’ dese çok iyi eder. Galiba tam tersini söylüyor” dedi.
Erdoğan’a yakın isimlerden oluştuğu belirtilen ‘yeni’ AKP MKYK listesini eleştirdiği yazısının ardından AKP yöneticileri tarafından ‘özür dilemeye’ davet edilen Albayrak, kendisine yöneltilen tepkilere yanıt vermeyi bugün de sürdürdü.
Albayrak’ın ‘Vallahi biz bu yazıhanede akınlardaki bin akıncı gibi öyle şeniz ki…’ başlıklı bugünkü yazısında öne çıkanlar şöyle:
Erdoğan’ın hal ve hareketlerinden genel olarak rahatsızım
“Hemen endişelenmeyin kardeşim. Korkmayın. Paniğe kapılmayın. Ettiğimiz lafları “değerlerimize saldırı” filan diye abartmayın. “Bölünüyoruz, parçalanıyoruz, dağılıyoruz” havasına girmeyin. 10 tane gazetemiz içinde sadece bir tanesinin sadece bir (sayıyla 1) yazarı doğru veya yanlış bir eleştiride bulundu diye ‘Mukaddesatımız elden gidiyor’ havasına girmenin makul bir izahı olamaz. Makul olun!
Yok zamanlama şöyleymiş, yok üslup böyleymiş! AK Parti Kongresi’nin zamanlamasını ben mi yaptım? ‘Hadi bir ihtilal tezgâhı kuralım’ üslupsuzluğu da mı benim marifetim? Geçelim kongreyi, MKYK’yı; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlardaki hal ve hareketlerinden genel olarak rahatsızım ve bunu ifade etmem dünyanın sonu olacaksa batsın bu dünya!
Ben oy kaybettirmedim, siz oy toplayamadınız
Tamam kardeşim, anladık, Berat Albayrak’ın Türkiye siyasetindeki eşsiz konumunu müdriksiniz ve onun dahî emrine amadesiniz; “Reis”e kayıtsız şartsız bağlılık testini 10 numara 5 yıldızla geçtiniz; şimdi gidin işinize bakın! “Ama sana cevap yetiştirmek de bizim işimiz, çünkü partiye zarar veriyorsun” diyorsanız, geride üç arkadaş bırakın, benimle onlar ilgilensinler. “Üstüme böyle kalabalık gelmeyin” anlamında söylemiyorum, vallahi öyle değil, hepiniz hoş gelip sefa getirisiniz ve iddialarıma verecek cevaplarınız olmadığı için bunda hiç de zorlanmam, ama partiyi düşünüyorsanız benimle uğraştığınızın yarısı kadar olsun partiyle de uğraşmalısınız. Ben bu partiye oy kaybettirmedim kardeşim, siz yeterince oy toplayamadınız!
Hiç kimse bana sayısız milletvekilinin, parti yöneticisinin ve bürokratın 1 numaralı meselesi olacak kadar önemli bir adam olduğumu anlatamaz! Ağır laflar ediyorum ve buna parti veya Cumhurbaşkanı Erdoğan adına birileri tabii ki cevap verecek; ama bu ‘üst düzey seferberlik’ hali çok komik.
Bu vandallarla mı yeniden inşa edeceğiz medeniyetimizi!
Yer yer çok ağır eleştiriler de yöneltiyorlar. Hepsini öpüp başımın üstüne koyuyorum. Sövenler sayanlar daha çok tabii. Muarızlarımız bir tarafa, bunlar bana Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılıklarından ötürü sövüyorlar. Ve Erdoğan’a bağlılıklarını, onu eleştiren herkese -eleştirinin mahiyetini ve sahibini dikkate almadan- sövüp sayarak ‘gerçekleştiren’, kendilerini ancak pis kelimelerle ifade edebilen, pis kelimeler kullanmadan kendilerini ifadede yetersiz kalacaklarını vehmeden bu çocukları birinin terbiye etmesi lazım.
O biri tabii ki Erdoğan. Bence “Ayıptır çocuklar. Trollüğün de bir adabı var” dese çok iyi eder. Galiba tam tersini söylüyor. Medeniyet medeniyet diyoruz; bu vandallarla mı yeniden inşa edeceğiz medeniyetimizi!
Her yerde hep aynı tiplerin bulunması şart mı?
Fırsattan istifade hemen şu canına yandığımın medya meselesini de sıkıştırayım araya; Sayın Cumhurbaşkanım, size kayıtsız şartsız bağlılığı ile bilinen gazeteler ve televizyon kanalları da o kaba saba trollerden çok farklı değil. Biliyorum, büyük bir kavganın orta yerindeyiz, yedi düvele karşı savaşıyoruz, savaş atmosferinde sövülüp sayılır da, fakat o kadar gazete ve televizyonun hepsinin aynı anda aynı şeyleri aynı üslupla yazıp söylemeleri şart mı? Her yerde hep aynı tiplerin bulunması şart mı? Gazetelerden hiç değilse bir tanesi, televizyonlardan da hiç değilse bir tanesi diğerlerinden farklı bir dil, üslup ve estetiğe sahip olamaz mı? Her şeyden evvel Paralel/Doğan medyasından farklı!
Erdoğan’ı kendi haline bırakmayacak kadar çok seviyorum
Konuya hiç Fransız değilim, bilakis fevkalade Türk, Kürt, Arap, Boşnak, Arnavut, Çerkes, türlü çeşit Afrikalı vs, vs, vs, hepsi birdenim. Ve ihtiyaç hissettiğim zaman Erdoğan’ı da eleştiriyorum. Siz diyorsanız ki, “Biz Erdoğan’ın ağzına bakıp ondan gelen buyrukların gereğini yapmaktan başka bağlılık yolu bilmeyiz”, buyrun, ‘Vay alçak! Ramazan’da sigara içerken yakalandı’ veya ‘Vay hayvan! Plajda sevgilisiyle koklaşırken görüntülendi’ gibi haberlerle milletin ifsat edilmesine katkıda bulunan ve bunu siyasi mücadele –hatta cihad- belleyen kimselerin el üstünde tutulduğu bir karargâhın fikir ve aksiyon planındaki yüzde yüz isabetliliğine (!) bel bağlamaya devam edin; ben Recep Tayyip Erdoğan’ı orada kendi haline bırakmayacak kadar çok seviyorum ve önemsiyorum.”
‘Hür yandaş’ Albayrak: Herkes ve her şey Erdoğan tarafından acımasızca harcanıyor
AKP’li yönetici, ‘hür yandaş’ Albayrak’a çattı: Haddini bilmeli, özür dilemeli