• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

HPV aşısı aktivisti Cem Kılınç, Bakırköy belediye başkanlığına talip

19/03/2024 12:31

MESUDE ERŞAN

@mesudersan

mesudeersan@diken.com.tr

HPV aşısının ücretsiz olması için üç yıldır ülke çapında mücadele eden eczacı Cem Kılınç, Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) Bakırköy Belediye Başkan adayı oldu.

Mesude Erşan, Cem Kılınç

Tokat Zile’de eczacılık yapan Kılınç, bir gece nöbetinde kadınları rahim ağzı kanseri ve siğillerden (erkekleri de anüs, penis, baş boyun vs. kanserlerinden) koruyan HPV aşısının ücretsiz yapılması, yani ulusal aşı takvimine alınması için için tek başına kampanya başlattı. Ülkenin dört bir yanına kendi olanaklarıyla giderek aşının önemini anlattı. Hem kamuoyunun hem de meseleyi hiç gündemine almayan Sağlık Bakanlığı’nın dikkatini çekmeyi başardı. Çabası çığ gibi büyüdü. Pek çok insan aşıyı ve önemini ilk kez Kılınç’tan duydu. Bakan Koca henüz tutmasa da aslında bir sağlık hakkı olan HPV aşısını ücretsiz yapacakları sözünü verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a da ilham oldu; yeniden aday olan Yavaş vaatleri arasına ücretsiz HPV aşısını da koydu. Kılınç bu çabası nedeniyle geçtiğimiz yıl İstanbul Tabip  Odası Nusret Fişek Halk Sağlığı ödülüne layık görüldü.


16 yıldır TKP’de

Kılınç’ın örgütlü mücadeleyle tanışması üniversite öğrenciliği sırasında olmuş. 2004-2008 arasında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde okurken, politik atmosfere girmiş: “Cumhuriyet mitingleri vardı. Bu mitinglerde milyonlar toplanıyordu. AKP hükümetinin sadece hükümet olduğu, üniversite, yargı, askeriyenin gerici istifakla beraber (cemaatle) teslim alınmadığı, alınmaya çalışıldığı dönemdi. O zaman TKP ile tanıştım. 2008’den beri TKP’liyim.”

Laiklik ilkelerine bağlı bir ailede büyüdüğünü, kaybedilmesi halinde neler yaşanabileceğini tecrübe eden coğrafyadan geldiğini belirten Kılınç, “Tokat’ta çocukken, 180 kilometre mesafede Sivas katliamı oldu, öbür tarafta Çorum katliamı. Dolayısıyla buradaki değerlere saygı gösteren TKP’yi tanıdım. 16 yıldır örgütlüyüm. Siyaset bizim seçimden seçime yaptığımız bir şey değil. 16 yıldır, 365 gün siyasetin içindeyim aslında. Sadece sandığa hapsolmuş siyasete ‘siyaset’ demiyoruz. Nerede bir hak gaspı varsa oradaydık. Tekel direnişindeydik, Gezi’deydik, deprem bölgesindeydik. Tek başına insanların bir şey değiştirebileceği inancında değiliz. Parti olarak ülkenin neresinde, ne zaman, ne olursa, oraya giden bir siyasetiz.”

Üç ay deprem bölgesinde kaldı

6 Şubat depremi olduğunda Kılınç yine eczanesinde gece nöbetindeydi. Herkes uykudayken depremi ilk haber alanlardan oldu. Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri ve parti teşkilatıyla deprem bölgesine saatler içinde ulaşan ilk ekipteydi. En büyük yıkımın yaşandığı Hatay Defne’de henüz yardım için devlet, hiçbir kurum yokken sahra eczanesini kurdular. Üç ay orada kaldı. Köylere gitti. Uyuz salgınında orada olduğunu anlatan Kılınç, şöyle devam etti: “Nasıl yalan söylendiğini, insanların sağlığını korumakla hükümlü olanların neler yapabildiğini, depremzedelerin nasıl yalnız bırakıldığını gördüm. Bizse halkla neler yapabiliriz ona baktık. İlk günlerde tetanos aşısı, antibiyotiği biz bulduk, verdik. Halk sağlığıyla ilgili deneyimlerimiz oldu. Orada kötülüğün sadece AKP’ye mahsus olmadığını da gördüm.”

Kum üstüne gökdelenler dikilmiş

Malum İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyor. Bakırköy, Marmara Denizi’ndeki faya sadece 15 kilometre mesafede. Kılınç aslında Kahramanmaraş’taki depremin Hatay’a etkisini gördüğünü bu nedenle endişeli olduğunu söyledi: “Bakırköy sahile koca koca binaları dikmişler. Her gün oradan geçerken korkuyorum. Herkes biliyor altlarının kum olduğunu. İstediğiniz kadar binaları güçlü yapın zeminin çok önemli olduğu biliniyor. Sıvılaşan zeminlerin yıkıcılığı çok yüksek olduğunu son depremle birlikte tekrar gördük. Diğer yandan depremden sonra tsunami tehlikesi var. Depremden, kentsel dönüşüm adı altında rant da sağlanıyor. Yeni yapılanların da ne kadarı uygun bilemiyoruz. Burada halktan yana bir iradenin olması gerektiğini düşünüyoruz. Belediyelerde, meclislerinde halkın çıkarlarını koruyacak kimse olmadığında birileri rant sağlıyor.”

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi, Atatürk Havalimanı’na göz dikilmiş

Şehirleri deprem ve diğer doğal afetler karşısında savunmasız hale getirenin, halkın güvenliğini değil sermayedarların ve müteahhitlerin kâr hırsını önceleyen yaklaşım olduğunu belirten Kılınç, şöyle devam etti: “Şehirlerimizi bu afetler karşısında güçlendirmek için, önce yağmanın önü kesilecek. Ardından kaynaklar, planlama doğrultusunda mevcut yerleşimlerin güçlendirilmesi, yeni yerleşimlerin ise bilimsel veriler doğrultusunda elverişli alanlarda kurulması için ayrılacak. Bakırköy seçimden sonra en fazla rantın gireceği ilçelerden. Bunun hazırlığının da yapıldığını seziyoruz. Örneğin Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Hastanesi muazzam bir yer. Çok katlı değil, yeşil alanı var. İşi gücü rant olanlar için bir tahrik unsuru aslında. Atatürk Havalimanı öyle. İlçe, bu şanslarını yitirmek üzere.”

‘Tunceli, Ovacık’da farkımızı ortaya koyduk‘

Fatih Mehmet Maçoğlu, TKP’nin ilk belediye başkanı. Tunceli ve Ovacık’ta belediye başkanlığı yapan Maçoğlu, şimdi Kadıköy’e talip. TKP’nin buralarda farkını ortaya koyduğunu söyleyen Kılınç, “Biz buralarda sınandık. Partimizin komünist belediyecilik ilkeleri var. Aldığımız yeri bu ilkelerle güzelleştiririz. Rant sağlamaya çalışmayız. Hayatımıza şöyle bir baksanız, halkın çıkarından başka işimizin olmadığı görülür.  Mahalle mahalle geziyoruz. Bakırköy halkı depremden çok korkuyor ama buranın ranta açılabileceğinden endişeli.  Depreme dayanıksız yerler tabii ki dönüşmeli. Ama kentsel dönüşüm adı altında rant kapılarını açarak, yine depreme uygun olmayan binalar inşaa etmek ne?”

Partinin büyük mali kaynakları yok. Dolayısıyla danışmanlar, reklamcılar, halkla ilişkiler, medya uzmanları, araştırmacılarla çalışmıyorlar. Çalışmaları örgüt yürütüyor. Kılınç çalışmalarını şöyle özetledi: “İlçe örgütüyle her gün pazarlara gidiyorum. Yaşadıklarını görüp, temas kurup, oylarını istiyoruz. Direnç odağı olarak partimizde örgütlü olmalarını söylüyoruz. ‘Kimsenin yüzü yokmuş ilk siz geldiniz’ diyorlar. Biz de gittiğimizde sadece dertleşip kendi bakış açımımız anlatmaya çalışıyoruz. ‘Ceketimi koysam seçtiririm anlayışı’nı doğru bulmuyoruz. Böyle olunca yurttaşlar değil, parti yönetimi seçiyor gibi oluyor.”

Kategori:Aktüel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Çin'in uzay istasyonunda bir mikrop türü keşfedildi

Çin’in Tiengong Uzay İstasyonu’nda bilinen bir mikroorganizmanın varyantı olan bir mikrop türü keşfedildi.

Gazeteciler Mengü, Pehlivan ve Oğhan'dan 'troller' hakında suç duyurusu

Gazeteciler Nevşin Mengü, Barış Pehlivan ve Yavuz Oğhan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle (İBB) para trafiği iddialarına ilişkin suç duyurusunda bulundular.

DEM Parti: Hukuki, siyasi ve kültürel adımlar atılmalı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları “Tarihi bir anlam taşımaktadır” diyerek iktidara çağrı yaptı: “Hukuki, siyasi ve kültürel adımlar atılmalı.”

Adıyaman'da martılara özel ada korumada

Adıyaman’ın Samsat ilçesindeki Atatürk Baraj Göleti’ndeki adacık halk arasında ‘Martı Adası’ olarak biliniyor. Martılara yuva olan ada yöre halkı tarafından korumaya alındı.

Kapuçin maymunları 'can sıkıntısından' başkasının yavrusunu kaçırıyor

Panama’nın Jicaron Adası’ndaki erkek kapuçin maymunları başka bir türün yavrularını kaçırıyor. Bilim insanları bu davranışın ‘can sıkıntısı’ nedeniyle olduğunu düşünüyor.

Dört ay önce halka arz edilen şirketten yüklü hisse geri alımı
Banksy Londra'daki duvar resmini sahiplendi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Elif Çakır: 'Allah aşkına neden Türkiye'nin yolsuzluk belası'ndan kurtulması için niye iki çift laf edilmiyor?

Erdal Sağlam: 'Gençlik açısından hiç bu kadar kabus bir dönem yaşanmamıştı' diyebiliriz

Fikret Başkaya: Bizde diplomalılara 'aydın' deniyor…

Mithat Fabian Sözmen: Bir kez daha har vurup harman savrulan bir yaz transfer dönemi izleyeceğiz

Esfender Korkmaz: 2024, Türkiye'de rekor sayıda konkordato başvurusunun yaşandığı bir yıl oldu

Şeref Oğuz: Bodrum'da belediyecilik zor

Nevşin Mengü: Milyonlar harcanan gazeteler okunmuyor, o nedenle kendilerine bir trol ordusu kurmak zorunda kaldılar

Murat Ağırel: Gazetecilere iftiralar atılıyor, itibarsızlaştırma kampanyası büyütülüyor

Özge Güneş: Barınma hakkı ile rant politikaları aynı zeminde ama birbirine zıt yönlerde ilerliyor

Ali Eyüboğlu: Yapay zekanın Eurovision'da üçüncü sıraya yerleştirdiği Avusturya birinci oldu

Murat Belge: Ana muhalefet partisine 'terörist' demenin amacı ne olabilir?

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×