İstanbul’un, dün yaşanan sel felaketinde bir Suriyelinin hayatını kaybettiği Esenyurt ilçesi akşam saatlerinde bir kurtuluş öyküsüne şahitlik etti. Beş yıldır ilçedeki bir apartmanın bodrum katında yaşayan 50 yaşındaki Murat Coşkun’un pencerenin demir parmaklılarından uzanan elini gören komşuları seferber oldu.
Türkiye’nin canlı yayında yüreği hoplayarak izlediği ‘kurtarma operasyonu’ başarıyla sonuçlandı. Ona uzatılan hortum sayesinde hayata tutunan Coşkun, “İçilecek suyumuz varmış daha demek ki” dedi.

Derenin taşması sonucunda çok sayıda evin ve işyerinin sular altında kaldığı Pınar Mahallesi’nde yaşayan Coşkun hastanedeki tedavisinin ardından evine döndü.
DHA’ya konuşn Coşkun, yemek hazırladığı sırada başlayan şiddetli yağış nedeniyle üst komşusunun gelip “Gel yardım et arka taraftaki gider tıkalı. Su basmasın diye önlem alalım” dediğini, onlar evin arka tarafında uğraşırken ön taraftakilerin çağırdığını anlattı.
Camlar patladı; mahsur kaldı
“Sokağın başında dalga gibi tsunamiyi gördüm” diyen Coşkun’a göre felaketin büyüğü ön taraftaydı. O esnada oturduğu dairenin camlarından biri patladı. İçeriye daha fazla su dolmasın diye girip camı kapatmak istedi.

Eve girdiğinde diğer camlar da patladı; bir anda daireye su doldu. Dolaplar üstüne geldi. Kapıyı açmaya çalıştı, kol elinde kaldı. Suların yükselmesi nedeniyle dışarıdan da açılamayınca mahsur kaldı. Ve Coşkun’un kurtarılmasına kadar süren, tüm hayatının gözünün önünden geçtiği anlar başladı.
Kombinin üzerine çıktı
Soğukkanlılığını kaybetmemesi sayesinde hayata bağlandığını anlatan Coştkun, pencerenin olduğu tarafa yaklaştı. Kombinin üzerine çıktı. Pencerenin demir parmaklıklarına sıkı sıkı tutundu. Bir boşluk bulup “Ben buradayım” işareti olarak elini uzattı. Su tavana kadar dolmuştu ve nefes alamıyordu. Dışarıda canla başla onu kurtarmak için uğraşan mahallelinin uzattığı hortum sayesinde nefes alabildi.

“Dışarıdan ses duyamıyorum tabii. O esnada bir hortum geldi. Beni hayata bağlayan o hortum oldu. 12-13 dakika bu hortumla nefes aldım. Hortumu şnorkel gibi kullandım. Sonra parmaklıkları bir şekilde kırdılar ve beni kurtardılar” diyen Coşkun yine mahalleli tarafından bir minibüsle hastaneye kaldırıldı.
Vücudunun birçok yerinde camların patlaması nedeniyle kesik ve morluk olduğunu anlatan Coşkun, “Serum verdiler. Elimde dikişler var. Ama doktorlar hipotermiden şüphelendi. Tedavi tamamlanınca evime döndüm” dedi.
‘TV’de izleyince dehşete kapıldım’
Televizyonda görüntüleri izleyince dehşete kapıldığını söyleyen Coşkun şöyle devam etti: “Dün ölümü tattım. Allah kimseye yaşatmasın. Bugün çok daha iyiyim. Dün resmen ölümü tattık. Kıyısından gittik. İçilecek suyumuz varmış daha demek ki. Şükürler olsun.“
Komşularının da soğukkanlığını kaybetmediğini vurgulayan ve “Zaman çok önemliydi” diyen Coşkun, onlara ne kadar teşekkür etse az olduğunun da altını çizdi.