• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Herkesin bildiği sır: Sağlık çalışanları arasında anestezik ilaç bağımlılığı

26/10/2022 13:55

BBC Türkçe Servisi, Türkiye’de sağlık çalışanları arasındaki anestezik madde bağımlılığı sorununu masaya yatırdı. Sebepler arasında, maddeye erişimin kolaylığı, tükenmişlik, yoğun hayat içerisinde hayatı kaçırma hissi ve merak duygusu gösteriliyor.

Fotoğraf: Video görüntüsü / BBC

Araştırmalar, Türkiye’de pek çok sağlık çalışanı hastane envanterindeki narkotik ilaçlara bağımlılık geliştirdiğini ortaya koyuyor. Tükenmişlik, sağlıkçılara şiddet gibi nedenler bağımlılık sebebi olabilirken, ‘aşırı doz’ nedeniyle hayatını kaybeden hemşire Emel Yüce’nin annesi, bu duruma ağır çalışma koşullarının neden olduğunu savunarak ‘mesleki hastalık’ olarak kabul edilmesini istiyor.


BBC Türkçe’nin haberine göre Türkiye’de sağlık çalışanları arasında anestezik madde bağımlılığının ne kadar yaygın olduğuna dair resmi veri bulunmuyor. Ancak çok sayıda uzman ‘yüksek ses konuşulmayan’ bu sorunun giderek yaygınlaştığı görüşünde.

Öyle ki Acil Tıp Uzmanları Derneği’nin (ATUDER) ‘Acil Servis Çalışanlarında Madde Bağımlılığı ve Öz Kıyım Riski’ raporuna göre 2009-2019 arasında aşırı doz ilaç sebebiyle 50 sağlık çalışanı odasında ölü bulundu.

BBC’nin Ekim-Haziran 2022 arasında yaptığı medya taramasına göre ise ‘anestezi, acil servis ya da yoğun bakım’ bölümlerinde çalışan en az altı sağlıkçı daha şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.

Sağlıkçılar arasındaki anestezik ilaç bağımlılığı özellikle yoğun bakım ve acil servislerde daha yaygın görülüyor. Uzmanlar, anestezik maddelere erişimin görece daha kolay olduğu bu branşlarda daha fazla bağımlılık geliştirildiğini değerlendiriyor.

Sağlıkçıların anestezik madde bağımlılığına gösterdiği sebepler arasında; maddeye erişimin kolaylığı, tükenmişlik hissi, yoğun ders çalışma/iş hayatı içerisinde hayatı kaçırma hissi ve merak duygusu gösteriliyor.

Doktorlar anlatıyor: Aşırı stresten başladım

Anestezi doktoru Uğur, TUS’a hazırlık sürecinden sonra ‘hayatına renk katmak’ için kullanmaya başladığını söylüyor.

Yaşamla ölüm arasında anestezistlerin devreye girdiğini belirten Doktor Berke ise hayatındaki ‘aşırı stres’ sebebiyle anestezik madde kullanmaya başladığını aktarıyor: “Bir tükenmişlik vardı üzerimde tam o süreçte. Uzun süredir bunu hissediyordum. Bitmiş gibi hissediyordum. Beraber kullandığım sağlıkçı arkadaşlarımda da aynı sürecin olduğuna eminim.”

Genç doktor, ayda 8-9 gece nöbet tuttuğunu ve ertesi günün mesaisiyle birlikte 36 saat hastanede kaldığını söylüyor. Ardından evine gittiğinde tek isteğinin uyumak olduğunu söyleyen Berke, bazen yemek bile yemeden, bir sonraki mesaiye kadar uyuduğunu anlatıyor: “Evden iki gün önce çıkmıştım diyorsun, bir anda uyanıyorsun ve iki gün sonrasındasın. Bir anda zaman algını da yitiriyorsun. Vücudun da kendisini toparlayamıyor tam olarak aslında.”

Berke’ye göre bu döngü, sağlık çalışanlarını hem fizyolojik hem de ruhsal olarak tükenmişliğe itiyor. 

‘Mevcut koşullar madde kullanımını artırıyor’

Tükenmişlik sendromu yaşayan sağlık çalışanlarının giderek arttığını gözlemleyen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, mevcut koşulların sağlıkçıların anestezik madde kullanımını da artırabileceğini düşünüyor.

Ünal, sağlıkçılar arasındaki bu sorunun sesli konuşulması gerektiğini söyleyerek, “İlk önce böyle bir problem olduğunu ortaya koymamız gerekiyor. Gizli kapılar ardında kalarak hiçbir şeyi çözemeyiz” diyor.

‘Yetkililerden destek bulamadık’

Ocak ayında aşırı dozdan Ordu’da hayatını kaybeden hemşire Emel Yüce’nin ailesi de kızlarının bağımlılığı süresince yetkililerden destek bulamadıklarını anlatıyor.

Yüce’nin ölmeden önceki son aylarında artık iş yerinde de kendisine ilaç enjekte ettiğini, bu durumun hastane yönetimi ve diğer iş arkadaşları tarafından da bilindiğini belirten anne Yüce kızının bağımlılığını yenmesi için her türlü riski göze alarak yetkililere başvurduğunu ama sonuçsuz kaldığını söyleyerek “Bir anne olarak daha fazla ne yapabilirdim” diye soruyor.

Kategori:Aktüel, Sağlık, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Özgür Özel'den boykot listesi: Nusret, TGRT, Doğuş Medya…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel boykot listesini yineledi: “TGRT var ya adeta CHP’ye sövmeye ant içmiş durumda. Bunlar parayı İhlas markasından kazanıyor. Ürünlerini almıyoruz.”

Fed faiz oranını sabit tuttu

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu.

KRT TV çalışanları Beşiktaş'ta eylem yaptı

KRT TV çalışanları, direnişlerinin 15’inci gününde Beşiktaş Meydanı’nda eylem yaptı.

Beşte beş: Filenin Sultanları, Dominik Cumhuriyeti'ni 3-0 yendi

2025 Kadınlar FIVB Milletler Ligi’nin (VNL) İstanbul’da düzenlenen ikinci haftasında Türkiye, Dominik Cumhuriyeti’ni 3-0 mağlup etti.

AA: MASAK raporuna göre İmamoğlu yedi aklama suçunun faili

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) odaklı yolsuzluk soruşturması kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) raporu hazırlandı.

Boğaziçi'nde Naci İnci'yi protesto eden dört öğrenciye dört yıla kadar hapis istemi
Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 787 gündür hapiste

YAZARLAR

Ofansif mizah örneği olarak birkaç anayasa maddesi

Murat Sevinç

Babalar günü bu yıl da coşkuyla kutlanmadı!

Arzu Uzunali

İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Roma dondurması meselesi

Elvan Uysal Bottoni

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Şeref Oğuz: Bazı yatırımlar altyapı getirir, bazılarıysa bağımlılık… 

Güldem Atabay: Molla rejimi Hürmüz Boğazı'nı geçişlere kapatır mı?

Erdal Sağlam: İş insanları artık 'İktidarın kişisel siyasi kaygılarla ekonomiyi ateşe atabildiğini' konuşmaya başladı

Elif Çakır: İsrail'in nihai hedefinin Türkiye olduğuna referans verilen isimlerden biri de Abdullah Öcalan

Zeynep Aktaş: Son beş yılda 35 fonun getirisi dolar bazında yüzde 100'ün üzerinde

Fatih Yaşlı: Savaşın iç politikaya tahvilindeki anahtar kavramsa 'iç cephe'

Esfender Korkmaz: Türkiye'de eğitim iki nedenle bozuldu

Mustafa Mutlu: Zafer Partililer bu kararı 'halay' çekerek kutladı

Yasin Aktay: Netanyahu İran'a karşı hızlı bir zafer umdu

Mehmet Y. Yılmaz: Saral, cumhurbaşkanına 'Sultanım' diye hitap ederken bir gerçeği ifade ediyor

Barış Pehlivan: Hakan Fidan'ın İran'ın nükleer programına kafa yorması dışişleri bakanı olmasıyla başlamadı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×