MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Genç Sağlığı Raporu’na göre Türkiye’de 15-24 yaşındaki her dört gençten biri diyabet, hipertansiyon veya obezite riskiyle karşı karşıya.

AstraZeneca Türkiye ve TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) işbirliğiyle hazırlanan Genç Sağlığı Raporu gençlerin sağlığına projeksiyon tuttu.
Rapor, TÜİK Türkiye Sağlık Araştırması Mikro Veri Seti (2019 ve 2022 verileri karşılaştırılarak) ve 357 gençle yapılan anketle hazırlandı.
Raporda gençlerin sağlığı için fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi, sağlıklı beslenme bilincinin artırılması, ruhsal sağlığın güçlendirilmesi, zararlı alışkanlıklarla mücadele, sağlıklı dijital yaşam başlıkları altında politika önerilerine de yer verildi.
Hastalıklar gençlikte ekiliyor
Verileri Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Selcen Öztürk ve Prof. Dr. Dilek Başar sundu. Raporun dikkat çeken bulguları şöyle:
* Gençlerin yüzde 24’ünde en az biri görülen diyabet, hipertansiyon veya obezite sorunları yaşam tarzı, özellikle beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite eksikliği, yanı sıra genetik faktörlerle ilişkilendirildi. Genç yaşta başlayan bu problemler, ilerleyen yıllarda kronik hastalıkların ortaya çıkma riskini önemli ölçüde artırabileceği vurgulandı.
* Çünkü diyabet, yalnızca kan şekeri seviyelerini etkilemekle kalmıyor. Göz, böbrek ve sinir sistemine zarar verebiliyor. Genç yaşlardaki hipertansiyon, zamanla kalp ve damar sisteminin hasar görmesine neden olarak yaşam süresini ve kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının genç yaşta benimsenmesi, uzun vadeli sağlık sonuçları açısından kritik öneme sahip.
* Gençlerin yüzde 92’si düzenli spor yapmıyor. Bu oran halk sağlığı açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe spor yapma oranı da artma eğiliminde. Çok yoksul grupta düzenli spor yapma oranı oldukça düşükken, gelir düzeyi arttıkça bu oran belirgin şekilde yükseliyor.
Hareketsiz yaşam artıyor
* Veriler 15-24 yaş grubunda hareketsiz yaşam tarzının arttığını gösteriyor. 2019-2022 analizi, fiziksel aktivitenin belirgin bir düşüş yaşadığını, tamamen durağan bir yaşam tarzı benimseyen gençlerin oranının yüzde 9,96’dan yüzde 16,34’e yükseldiğini ortaya koyuyor. Bu durum, obezite ve kardiyovasküler hastalıklar gibi fiziksel sağlık sorunlarının yanı sıra ruhsal sağlık açısından da riskler oluşturuyor.
* Düşük gelirli gençler daha az fiziksel aktiviteye katılıyor. Gelir düzeyi yükseldikçe özellikle kadınlar daha aktif hale geliyor. Zengin ve çok zengin gelir gruplarında kadınların ‘çok aktif‘ ve ‘aşırı aktif‘ olma oranları erkeklerden daha yüksek. Öte yandan erkekler, daha düşük gelir gruplarında daha fazla aktif olsalar da gelir arttıkça kadınların daha fazla fiziksel aktiviteye katıldığını söylemek mümkün.
* Fiziksel aktiviteye katılımda karşılaşılan engeller arasında en yaygın sebep ekonomik nedenler. Katılımcıların yüzde 38,07’si ekonomik nedenleri engel olarak belirtti.
* Genç kadınlar arasında hareketsiz yaşam tarzının daha yaygın olması, sağlık eşitliği açısından da ciddi bir mesele oluşturuyor.
* Katılımcıların yüzde 40,17’si sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin akademik veya çalışma hayatlarına olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor.
* Sadece yüzde 35’i yeterli meyve-sebze tüketiyor. Meyve ve sebze tüketimi, özellikle genç yaşta sağlıklı büyüme, bağışıklık sistemi güçlenmesi ve kronik hastalıkların önlenmesi için kritik bir öneme sahip. Düzenli tüketimin artması olumlu bir eğilim olmakla birlikte, bu alışkanlığın yeterince yaygın olmaması, beslenme alışkanlıklarının hâlâ büyük ölçüde iyileştirilmesine ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.
Dört gençten biri tütün kullanıyor
* Gençlerin yaklaşık yüzde 25’i düzenli tütün kullanıyor. Sigara ve diğer tütün ürünleri, akciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları ve kanser başta olmak üzere birçok sağlık sorununun temel nedeni. Genç yaşta tütün kullanmaya başlamak, bu zararlı etkilerin erken yaşta ortaya çıkma riskini artırabilir. Ayrıca tütün bağımlılık yapıcı bir alışkanlık olduğundan, bu yaş grubunda yapılan müdahalelerdeki gecikmeler, alışkanlığın bırakılma olasılığını azaltabilir.
* E-sigara kullanım oranları düşük olmakla birlikte zaman içinde çok ciddi bir artış göstermiş. 2019’da e-sigara tüketenlerin oranı yüzde 1,32 iken 2022’de yüzde 1,99ʼa yükseldi.
* Katılımcıların yüzde 71’i günlük kalori ihtiyacı konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.
* Anket sonuçları, gençlerin çoğunluğunun normal bir vücut kitle indeksine sahip olduğunu gösteriyor. Fazla kilolu, obez ve morbid obez gençlerin oranı her iki yılda da yaklaşık yüzde 23. Fazla kilo, estetik bir sorunun ötesinde metabolik bozukluklarda etkili. Vücuttaki insülin direncini, tip 2 diyabet gelişme riskini artırıyor. Ayrıca hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ve kas-iskelet sistemi problemlerine yol açabiliyor.
* Katılımcıların yüzde 35,21’i sosyal medyada sağlıklı yaşam içeriklerini düzenli takip ettiğini, yüzde 42,25’iyse kısmen takip ettiğini ifade etti.
* Gençlerin yüzde 16’sı dört saatten fazla, yüzde 19,3’ü üç-dört saat, yüzde 49,2’si iki-üç saat, yüzde 0,6’sı bir-iki saat, yüzde 15’i 0-60 dakika ekran karşısında zaman geçiriyor.
Genç sağlığı için politika önerileri
* Genç sağlığı ortak eylem planı hazırlanabilir. Gençlerin sağlık durumunun iyileştirilmesi, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının geliştirilmesi ve kalkınmaya sağlık perspektifinden yatırım yapılması stratejik öneme sahip. Türkiye’de bu alanda üretilecek politikalar ve kurumsal eşgüdüm önemli kazanımlar sağlayabilir. Bu kapsamda Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, TÜİK, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarını içeren çok paydaşlı bir program oluşturulabilir.
* Fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi için ücretsiz veya düşük maliyetli spor programları yaygınlaştırılabilir. Kamu tarafından finanse edilen spor tesislerinin daha fazla tanıtılması, ihtiyaç bulunan bölgelerde tesislerin artırılması gençler için toplu spor etkinlikleri düzenlenmesi, önemli faydalar sağlar. Okullarda ve üniversitelerde fiziksel aktivite derslerinin niteliği artırılabilir. Geleneksel beden eğitimi dersleri, yoga, dans, bireysel sporlar gibi seçenekler ile çeşitlendirilebilir. İş yerlerinde genç çalışanlara yönelik fiziksel aktivite teşvikleri sağlanabilir. Spor salonu üyelik desteği, ergonomik çalışma ortamları ve hareketli toplantılar gibi uygulamalar yaygınlaştırılabilir. Sporun aile yaşamına entegre edilmesi teşvik edilebilir. Çocuk dostu spor alanları ve ebeveyn-çocuk egzersiz hizmetleri geliştirilebilir.
* Sağlıklı beslenme bilincinin artırılması için sağlıklı ve uygun fiyatlı yemek alternatifleri sunan kantin ve yemekhane düzenlemeleri yapılabilir. Fast food tüketimini azaltmaya yönelik bilinçlendirme kampanyaları düzenlenebilir. Beslenme destek programları sosyal yardım sistemine entegre edilebilir. Düşük gelirli gençlere sağlıklı beslenme desteği sağlanması, sağlıklı gıdalara erişimi kolaylaştıran sübvansiyonlar uygulanması önemli faydalar sağlayabilir. Gençlere yönelik sağlıklı beslenme eğitimleri geliştirilebilir. Okullarda ve üniversitelerde beslenme dersleri yaygınlaştırılabilir, dijital platformlar aracılığıyla sağlıklı yemek tarifleri ve beslenme bilgileri sunulabilir.
* Psikolojik sağlığın desteklenmesi için okullarda ve üniversitelerde psikolojik danışmanlık hizmetleri yaygınlaştırılabilir. Öğrencilerin kolayca erişebileceği ücretsiz danışmanlık birimleri oluşturulabilir. Gençlerin ruhsal dayanıklılığını artırmak için bireysel farkındalık ve stresle başa çıkma yöntemleri öğretilebilir. Aile içi iletişimi güçlendirmek için rehberlik programları geliştirilebilir. Ebeveynlerin gençlerle etkili iletişim kurmasını destekleyecek eğitimler sunulabilir. ‘Genç dostu’ ruh sağlığı hizmetleri için dijital platformlar ve uygulamalar geliştirilebilir.