Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepki gösteren HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan 28 şubat dönemini hatırlattı: “Merve Kavakçı kararı nasıl vicdanlara dokunduysa bu karar da dokunacak.”

Fotoğraf: DHA
Dönemin Fazilet Partisi üyesi Kavakçı’nın milletvekilliği başörtüsüyle genel kurula girdikten sonraki süreçte düşürülmüştü.
O günleri hatırlatan Paylan, “O dönem o kararı alanların hiçbiri, o kararı savunamıyorlar bugün. Hepsi utanç duyuyorlar” dedi.
Kavakçı’yla ilgili karara karşı protestolara bizzat katıldığını söyleyen Paylan şöyle devam etti: “Merve Kavakçı’ya verilen karar nasıl benim vicdanıma o gün dokunduysa ve o gün, bir insan hakları aktivisti olarak o protestolara katıldıysam, nasıl Recep Tayyip Erdoğan’a siyaset yasağı verildiğinde, benim vicdanıma dokunduysa bugün aynı şekilde bütün bu kararlar bu vicdanlara dokunuyordur. Umarım ki bu utancı yaşamamak için Meclis bugünlerde bir şey yapar.”
‘Her şey referandumla ilgili’
Eş başkanlar hakkındaki kararların aynı günde gelmesinin tesadüfi olmadığını belirten Paylan şöyle devam etti: “Bunların hepsi, 16 Nisan’da olacak referandumla ilgili. ‘Evet’ oylarının yeterli olmadığını gören iktidar ‘evet’ oylarını artırmaya çalışıyor. Bu şekilde ‘Evet’i artıracağız zannediyorsunuz ama bu asla olmayacak. Bu halkın bir vicdanı var; AKP’ye oy verenlerin de, CHP’ye oy verenlerin de, HDP’ye oy verenlerin de, MHP’ye oy verenlerin de, hepsinin bir vicdanı var. Bunun cevabını da Türkiye toplumu, 16 Nisan’da mutlaka ve mutlaka o ‘Hayır’ları sandıklara doldurarak verecektir, bütün bu uygulamalarınıza karşı ‘Hayır’ diyecektir.”
Ne olmuştu?
Merve Kavakçı, 18 Nisan 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilmişti.
O dönemde, kamuda başörtüsü yasağı olduğundan ‘başörtülü vekil’ tartışmaları sürerken, Kavakçı TBMM’deki yemin töreninde salona başörtüsüyle girince Meclis’te protesto edilmiş, dışarı çıkması istenmişti.
Kurulda konuşan dönemin başbakanı Bülent Ecevit, “Türkiye’de özel yaşamda kadınların giyim-kuşamına başörtüsüne kimse karışmıyor. Ancak burası özel yaşam alanı değildir. Devletin gelenek ve kurallarına burada görev yapanlar uymak zorundadır. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz” demişti.
Kavakçı o gün yemin edememiş ancak resmen ‘seçilmiş milletvekili’ statüsü devam etmişti.
O günlerde Kavakçı’nın 5 Mart 1999 tarihinde yemin ederek ABD vatandaşı olduğu ve bunu resmen Türkiye Cumhuriyeti’ne bildirmediği de ortaya çıkmıştı.
Dönemin DGM cumhuriyet başsavcısının hazırladığı fezleke sonucunda Kavakçı’nın dokunulmazlığı kaldırılmış, Kavakçı bakanlar kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından da çıkarılmıştı.
Böylece Kavakçı’nın milletvekilliği de resmen düşmüştü.