Merkez Sur ve Silvan ilçelerinin belediye başkanlarının ‘özerkli ilanı’ nedeniyle gözaltına alındığı Diyarbakır’da Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak, ‘tahammül sınırlarını zorlayan bir noktaya gidildiğini’ belirterek, “Boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Fotoğraflar: DHA
Bu sabah Sur Belediyesi Eş Başkanları Seyid Narin ve Fatma Şık Barut, Silvan Belediyesi Eş Başkanları Yüksel Bodakçı ve Melikşah Teke’nin yanısıra DBP Sur Eş Başkanı Ali Rıza Çiçek ve bir çok DBP’li yönetici gözaltına alınmıştı.
’90’ların yöntemi devreye girerse bu halkın mücadele yöntemi değişecektir’
Sur Belediyesi önünde toplanan belediye başkanları ve sivil toplum örgüt temsilcileri, gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) Kışanak, Silvan, Sur ve Lice’de yaşananların Türkiye’nin diğer bölgelerinde de yaşanacağını söyleyerek şöyle konuştu: “Tüm Türkiye’ye seslenmek istiyorum, 1990’lı yıllarda yapılan hatalara düşmeyin. Eğer 1990’lı yıllardaki gibi infazlar, köy yakmalar, bütün siyasi talepleri baskıyla ve şiddetle bastırma yöntemi devreye girerse, bu halkın mücadele yöntemi de değişecektir.”
KCK operasyonlarının bir benzerinin tekrarlanmasına izin vermeyeceklerini kaydeden Kışanak, “Varto’da sokak ortasında çıplak bedeni sürüklenen kadının hesabını verecekler. Bu alçaklığı yapandan hesap sormayan devlet, gelip benim belediye başkanımı gözaltına alırsa, ben de özerklik ilan ederim” dedi.
‘Kendimizi ezdirmeyeceğiz, kusura bakmayın’
“Devlet benim namusumu korumayacaksa, bu halkın seçilmiş iradesine saygı göstermeyecekse, devlet ne için vardır?” diye seslenen Kışanak, son dönemde arka arkaya gelen özerklik taleplerinin ‘siyasi’ olduğunu belirtti.
HDP’li belediye başkanı şöyle konuştu: “Siyasi bir cevabınız varsa siyasetle cevap verin. Ama yok biz otoriter devlet olarak sizi ezeceğiz diyorsanız, ezdirmeyeceğiz kendimizi kusura bakmayın. Bu halkın seçilmiş bir temsilcisine yapılan muameleyi yapan hukuk devleti değildir. Kendi bakan ve çocuklarının hırsızlıklarını kapatmak için yasalar çıkarttılar. Binlerce polis, savcıyı sürgün ettiler ama burada halkın iradesini temsil edenin sırtına basamazlar. Bunu yapan devlet, meşru bir devlet değildir. Derhal gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılmalılar. Tahammül sınırlarını zorlayan bir noktaya gidiyoruz. Bunu yapmasınlar, kazdıkları kuyuya düşerler.”