HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca hakkında, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Fotoğraf: @HDPgenelmerkez
Eş başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu HDP’li vekiller, 4 Kasım sabahı evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmıştı.
Diyarbakır milletvekilleri Ziya Pir ve İmam Taşçıer ve Ankara Milletvekili Sırrı Süreya Önder adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakılmış, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın yanısıra Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Selma Irmak, Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, Hakkari milletvekilleri Abdullah Zeydani, Mardin milletvekili Gülser Yıldırım ve Şırnak milletvekili Ferhat Encü 9 Kasım’da tutuklanmıştı. Son olarak da 11 Kasım’da Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan tutuklanmıştı.
Feleknas Uca hakkında da dava
AA’nın haberine göre, milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıran yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Uca hakkında Diyarbakır başsavcılığınca iddianame hazırlandı.
İddianamede, Uca’nın 24 Mayıs’ta Bağlar ilçesinde HDP ve Özgür Kadın Kongresi’nin düzenlediği ‘Kadınlar Yeni Yaşam İçin Buluşuyor’ etkinliğinde PKK, YPG ve YPJ’yi ‘özgürlüğün sembolleri’ olarak tanımladığı belirtildi.
Bunun yanısıra Uca’nın altı farklı etkinliğe katılarak ‘silahlı terör örgütünün kurucusu ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın görüş ve düşüncelerinin toplum içinde benimsenmesi ve kökleşmesini telkin ve teşvik edecek şekilde konuşma yaptığı’ ifade edildi.
‘İfade özgürlüğü olarak değerlendirilemez’
İddianamede Uca’nın sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği de ifade edilerek, son dönemdeki çatışmalı süreci ‘Kürt halkına saldırı’ ve ‘katliam’ olarak nitelendirdiği aktarıldı.
İddianamede şunlar savunuldu: “Operasyonlar sırasında örgüt elemanları tarafından kazılan çukurlardan, mayınlı tuzaklamalardan övgü ile bahsetmiştir. Diyarbakır’ın Sur ve Şırnak’ın Cizre ilçesindeki çukur kazma ve bombalı tuzaklamalarla bağlantı kurarak buradaki eylemlerin Kürt halkının bir direnişi olduğunu ve bu direnişin devam etmesi gerektiğini söylemiştir. Örgüt liderini övücü, örgütün cebir ve şiddete dayalı silahlı faaliyetlerini destekleyici ve meşru gösterici mahiyette olduğu anlaşılmıştır.”
İddianameyi kabul eden Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince Uca hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.