HDP, Ankara’daki genel merkezini yakan kişiye verilen cezanın, yargının ‘iktidarın aracı’ haline geldiğinin göstergesi olduğunu savunarak adli makamlara partilerine karşı ayrımcı olmama çağrısı yaptı.
Yangın sonrası HDP genel merkezi bu hale gelmişti.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş imzalı açıklamada, HDP’nin son bir yılda linç kampanyasına uğradığı belirtilerek, parti binalarının yüzlerce saldırıya uğradığı kaydedildi.
Türkiye’de şu zamana kadar hiçbir partiye bu denli saldırı olmadığını kaydeden Beştaş, 8 Eylül 2015’te parti genel merkezinde yangın çıkarmakla yargılanan sanık Doğan Haydar Ciritlioğlu’na toplam yedi yıl üç ay 14 gün hapis cezası verilip cezanın ertelenmesini eleştirdi.
‘AKP olsaydı aynı şekilde mi yaklaşılacaktı?’
“Soruyoruz, saldırı HDP genel merkezini değil de AKP genel merkezini hedef alsaydı sanıklara aynı şekilde mi yaklaşılacaktı?” diyen Beştaş, bu sorunun yanıtının adalet-yargı sisteminin turnusolu olduğunu vurguladı.
HDP’li vekil, “Zarar gören AKP olsaydı, sanıklar suikasttan örgüt kurmaya kadar uzanacak bir suç silsilesiyle kanundaki en ağır cezalara mahkum edilecek, değil bir daha Genel Merkez binasına saldırı, bir belde binasına bile yan gözle bakanın suçlu olacağı bir hava yaratılacaktı” dedi.
‘Kararın anlamı açık’
Beştaş, kararın şu anlama geldiğini kaydetti: “HDP Genel Merkezi’ne saldırabilir, orayı yakabilir, yağmalayabilirsiniz. Bunlardan ötürü tutuksuz yargılanır, üstelik ceza almazsınız. Saldırganları cezasızlıkla ödüllendiren, yargıda açık ayrımcı uygulama niteliğindeki bu kararı kabul etmiyoruz.”
HDP’nin taraf olduğu davaların böyle sonuçlanmasının yargıya güvensizliğe ittiğini kaydeden HDP’li vekil, “Yasalar önünde eşitlik ilkesinin HDP söz konusu olduğunda hukuki karşılığının olmadığını görmek, partimize verilen zarardan çok daha ağır toplumsal ve siyasal sonuçlar doğuruyor” diye konuştu.
‘Eşit olun’
Beştaş bu noktada, yargıya da HDP’ye yönelik eşitlik çağrısı yaptı. Beştaş, şunları kaydetti: “Tüm yurttaşlara ve kurumlara eşit mesafede olması gereken, ancak asla öyle davranmayan ve siyasi iktidarın bir aracı haline gelmiş olan adli mekanizmalardaki görevlilere bir kez daha çağrı yapıyoruz: Görevinizi ayrımcı yaklaşımla değil, eşit ve adil olarak yürütmek zorundasınız. Aksi yöndeki davranış ve kararlarınız, evrensel hukuk önünde de asla aklanamayacak bir leke olarak kalacaktır.”
