Şahsi intikam ve masumu cezalandırmak yoktur. İslam hukukunda ve seküler hukuklarda ‘suçun ve cezanın şahsîliği’ ilkesi vardır; suçu kimler işlemişlerse onlar suçludur ve cezayı da yalnız onlar çekerler. İlkel topluluklarda ve bir zamanlar Doğu’da ve Karadeniz bölgesinde bu ilkeyi çiğneyen intikam uygulaması vardı.
Bir aile veya kabileden bir kişi cinayete kurban giderse suçlunun aile ve kabilesinden rastgele biri öldürülür ve böylece intikam alınmış sayılırdı. İslam bu uygulamayı kesinlikle yasaklamıştır.
Bunu gruplar arasında düşünelim: Bir Alevî, bir Türk, bir Kürt… farklı kesimden birine ve ya gruba karşı bir cinayet işlese grubun tamamını suçlu saymak ve onlara zarar vererek intikam almaya kalkışmak dine, hukuka ve adalete aykırıdır.
Zaten terörün istediği de budur; belli bir eylem (bu terör eylemi de olur) bir gruba mal edilsin ve diğer gruplar onlardan intikam almak üzere harekete geçsinler, Çorum ve Maraş olaylarına benzer olaylar patlasın, terör odakları ile onların iplerini ellerinde tutanlar da amaçlarına ulaşsınlar!
Böyle bir sonuca yardımcı olmak terörle mücadele değildir, aksine teröre yardım ve yataklık etme mahiyetindedir.