‘Havuz medyası’ olarak adlandırılan grupta yer alan Sabah ve Takvim gazeteleri, Gezi eylemleri sürecinde dokuz kişinin yaşamını yitirdiği, onlarcasının gözünü kaybettiği polis şiddetinin tüm faturasını ‘paralel yapı’nın elemanı ilan ettikleri Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli’ye kesti.
Çadırları yakan zabıtaların ifadeleri yayınlandı
Gezi Parkı’nda nöbet tutan eylemcilerin çadırlarının yakılması talimatını Emekli’nin verdiği iddia edilirken, ‘orantısız şiddet’ uygulayan polise “Emri ben verdim” diyen, eylemciler hakkında ‘çapulcular, Gezi zekalılar’ gibi ifadeler kullanan Başbakan Erdoğan’ın olaylardaki rolünden hiç bahsedilmedi.
Erdoğan ‘Gezi deplasmanı’nda altıda sıfır çekti
‘Gezi’de yangına benzinle giden Paralel emniyet müdürü çıktı’ üst başlığı ve ‘O çadırların hepsini yakın’ manşetiyle çıkan Sabah gazetesi, 30 Mayıs 2013 sabahı eylemcilerin çadırlarını yakan belediye zabıtalarının İçişleri Bakanlığı başmüfettişlerine verdikleri ifadeleri yayınladı.
‘Olayların fitilini ‘paralel’ polis müdürü ateşledi’
Şaban Arslan imzalı haberde, 14 Haziran Cuma günü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yeminli ifadeleri alınan zabıtaların, çadırları yakma talimatının 17 Aralık sonrası görevden alınıp İstanbul Emniyet Müdürlüğü kadrosundan çıkarılan Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli tarafından verildiğini söyledikleri öne sürüldü.
Havuz medyasının kardeş gazetesi Takvim de, ‘İşte o paralel’ başlığıyla manşetten duyurduğu yine Şaban Arslan imzalı haberde ‘Çadırları yakın’ emrini, ‘paralel’ olarak adlandırdıkları Gülen cemaati üyesi bir polis müdürünün verdiğini savundu.
Takvim’in haberinde Gezi Parkı’nda yıkıma karşı çıkanların 27 Mayıs’ta başlattıkları nöbetin üç gün boyunca ‘olaysız’ bir şekilde devam ettiği, 30 Mayıs sabahı yakılan çadırların olayların fitilini ateşlediği iddia edildi.
“Polis destan yazdı” diyen Erdoğan’dan bahsedilmedi
‘Barışçıl’ Gezi eylemlerinin, ‘paralel’ bir polis müdürünün müdahalesiyle ‘kaos’a dönüştüğünü öne süren ‘havuz medyası’, Gezi eylemleri sürecinde “Polis destan yazdı” diyen Başbakan Erdoğan’ın olaylardaki rolünden bahsetmemeyi tercih etti.
Başbakan Erdoğan 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın Okmeydanı’nda ekmek almaya giderken gaz fişeğiyle başından vurulmasından sekiz gün sonra, 24 Haziran 2013’te polisin Gezi eylemlerindeki ölçüsüz şiddetini savunmakla kalmayıp sahiplenecekti: “Şimdi soruyorlar polise talimatı kim verdi diye… Polise talimatı ben verdim.”
Başbakan, Gezi eylemleri sürecinde Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük ve Ali İsmail Korkmaz’ın polise şiddet uygularken öldüklerini iddia etmiş, “Bakınız Türkiye’de bir kişi, iki kişi, üç kişi, dört kişi polise şiddet uygularken ölüyor. Tweet’ler, Facebook’lar dünyanın altını üstüne getiriyorlar” demişti.
Gezi kayıtları: Talimat ‘bizzat’ Erdoğan’dan
30 Mart seçimleri öncesinde sızdırılan ses kayıtlarında da parkta nöbet tutan eylemcilerin çıkarılması talimatının bizzat Erdoğan tarafından verildiği konuşuluyordu.
17 Aralık sonrası istifa etmek zorunda kalan eski içişleri bakanı Muammer Güler ve Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu arasında geçtiği öne sürülen görüşmeye ait ses kaydında Başbakan’ın, eylemcilerin parkta basın açıklaması yapıp çıkmaları tekliflerine direnerek eylemlerin büyümesinde başrol oynadığından söz ediliyordu.
Söz konusu kayıtta Güler, Başbakan Erdoğan’ın İçişleri Bakanlığı emrindeki polislere, Gezi Parkı’nda nöbet tutan eylemcileri parktan çıkarma emrini ‘bizzat’ verdiğini, bu talimat üzerine de polislerin ‘gazı bastığını’, Erdoğan’a ‘yalvarıp yakardığını’ ancak Başbakan’ın ‘Nuh deyip peygamber demediğini‘ aktarıyordu.
Gezi kayıtları: Erdoğan ‘Nuh’ diyor peygamber demiyor
Yeni tape: Gezi’ye gaz talimatı ‘bizzat’ Erdoğan’dan