Atatürk Havalimanı’nda yaşadığı ortaya çıkan basketbolcu Mehmet Şanlı’nın ağabeyi Sertunç Özgüneş, “Babasından Mehmet’e geçen bir hastalık bu. Yaşı ilerledikçe ortaya çıktı” diye konuştu.

2.03 metre boyundaki Mehmet Şanlı yıldız adayları arasında gösteriliyordu. Fotoğraflar: DHA
Habertürk’ten Ahmet Hamdi Girgin’in haberine göre Özgüneş kardeşi hakkında şu bilgileri verdi: “Durumu çok kötüydü, evime aldım. İki ay kadar bende kaldı, üst kat ve alt kattaki komşuları rahatsız ettiği için tekrar babasına götürdüm. Kardeşimin durumuna üzüldüğüm için sert bir şekilde ona bakmasını söyledim, bıraktım orada.”
Halen Makedonya’da yaşadığını belirten Özgüneş, “Babası aklına girmiş, ‘ABD’ye git, NBA’de oynarsın’ demiş. O da Atatürk Havalimanı’na gitmiş, aylardır orada kalıyormuş. Ben haberlerde gördüm. Günlerdir hüngür hüngür ağlıyorum” dedi.
‘Babası şiddet uyguluyordu’

Fotoğraf: Habertürk
Mehmet’le babalarının farklı olduğunu, üvey babasının aileye şiddet uyguladığını kaydeden Özgüneş, “Ben çocukluğumu korkudan gardropta geçirdim. Mehmet, üç yaşındayken üvey babam, boğazından tutup balkondan atmakla tehdit ediyordu. 16 yıl önce annemin burnunu kırdığı için ayrıldılar. Hatta annem ve üvey babamın boşanma davasıyla ilgili, o dönem ‘rekor tazminat’ haberleri çıkmıştı.”
‘Annemiz trafik kazasında öldü’
“Boşanmalarından sonra annemle yaşamaya başladık” diye konuşan ağabey, annelerinin 12 yıl önce Bodrum’dan İzmir’e giderken trafik kazası geçirip hayatını kaybettiğini, Şanlı’nın o zaman 11 yaşında olduğunu ve depresyon yaşadığını ifade etti. Özgüneş, “Üvey babamın (Mehmet Şanlı) akıl ve ruh sağlığı yerinde değil, bu nedenle zaten ilaçlar kullanıyor. Babasından Mehmet’e geçen bir hastalık bu. Yaşı ilerledikçe ortaya çıktı” dedi.
Sonraki süreci “Üvey babam, annemle boşanmalarından sonra Lena isimli Rus bir kadınla evlendi. Lena, Mehmet’i istemiyordu. Mehmet’e devamlı rahatsızlık veriyorlardı. Mehmet daha sonra basketbola yöneldi” diye anlatan Özgüneş, kardeşinin basketboldaki yeteneği sayesinde burslu olarak koleje girdiğini, daha sonra Fenerbahçe tarafından keşfedip Milli Takım’a yükseldiğini kaydetti.
‘Üvey babam için o altın yumurtlayan tavuktu’
Basketbol oynadığı dönemde Şanlı’nın babası için ‘altın yumurtlayan tavuk’ gibi olduğunu belirten ağabey şöyle devam etti: “Annemden kalan mirası ve basketboldan kazandığı paraları, üvey babam ve Lena aldı. 50 defa Mehmet’e ‘Kendine bir ev al’ dedim. Hastalığı ortaya çıkınca üvey babam eve almadı. Babaannesi de istemedi, o da lüks bir yalı dairesinde oturuyor, Çeşme’de yazlıkları var. Üvey babamla Mehmet’i eve alması için konuştum, bana ‘Sen bak’ dedi. Ben de onun kendi babası olduğunu, o varken üvey kardeşi olarak benim bakmamın mantıksız olduğunu söyledim. ‘Karım istemiyor’ dedi.”
‘Alıp otele yerleştirmişler’
Özgüneş, gelecek vaat eden basketbolcunun son dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Durumu çok kötüydü, evime aldım. 1.5-2 ay kadar bende kaldı, üst kat ve alt kattaki komşuları rahatsız ettiği için tekrar babasına götürdüm. Kardeşimin durumuna üzüldüğüm için sert bir şekilde ona bakmasını söyledim, bıraktım orada. Sonra arkadaşlarım aradı, ‘Kardeşin 10 gündür kapının önünde, bankta yatıyor’ dediler. Arkadaşlarım alıp otele yerleştirmiş, bir haftalık ücretini ödemişler, cebine para koymuşlar. Babası aklına girmiş, ‘ABD’ye git, NBA’de oynarsın’ demiş. O da Atatürk Havalimanı’na gitmiş, aylardır orada kalıyormuş. Ben haberlerde gördüm. Günlerdir hüngür hüngür ağlıyorum. Ben şu an Makedonya’da yaşıyorum. Maddi imkanım olsa hasta bakıcı tutarım, bakmaya çalışırım ama katma değer olabilecek durumum da yok. Devletin bir şekilde el atmasını talep ediyorum. Ciddi bir şekilde bakılmalı. Bir süre tedaviden sonra sahalara dönebileceğine inanıyorum. Cihan dayım havaalanında olduğunu öğrenince Almanya’dan gelmiş, Türkiye Basketbol Federasyonu’yla bağlantıya geçmiş. Ömer Onan’la konuşmuşlar, ilgilenmiş. Ev tutmuşlar, maaş bağlamışlar. Ama onun problemi parayla ilgili değil, önüne trilyon koysanız bir işe yaramaz. Akli dengesi yerinde olmadığı için ev verilmesindense Bakırköy’de ya da bu tip bir hastanede bakıma ihtiyacı var. Devletin bu konuya el atmasını bekliyorum. Ben bu haberlerin üstünden kendime pay çıkarmak istemiyorum. Pırlanta gibi bir çocuk, kimseye zarar verecek değil. Havaalanında birine en ufak bir şey yapsa kim bu çocuğa sahip çıkacak?”