Şubat 2019’da İstanbul’da konuşan AB Komisyonu’nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Komiseri Avramopoulos “2015’te günde 14 binden fazla kişinin Ege Denizi üzerinden AB’ye geçtiği günleri hatırlıyorum. Bu iş birliğinin esas niteliği (…) yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin cömert ev sahipliğinde yatıyor” demişti. Szijjarto işte bu gerçeği yeniden gözümüze sokmuş oldu.
PYD/YPG-PKK’YA “YURT” VAAD EDENLER, O YURDUN SAHİPLERİNİ TÜRKİYE’YE HAPSETTİ
Suriye’nin kuzeyinde 2014 yılında gözümüzün önünde büyük bir tiyatro oynandı. Önce DEAŞ, sonra onu kovalamak gerekçesiyle PYD-YPG-PKK şehirlere girdi. İnsanlar evlerinden yurtlarından çıkarıldı. Tamamına yakını Türkiye’ye sürüldü.
Suriye’nin kuzeyinde şu anda ne DEAŞ kaldı ne de tehdidi. Ne var ki o bölgelerden gelen Suriyeliler bugün topraklarına, evlerine, barklarına dönemiyor. Çünkü PYD/YPG-PKK o bölgelerin demografik yapısını değiştirdi. Dönmek isteyenleri “ölüm” ile tehdit ediyor.
Türkiye’nin tezi ortada. Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir bölge kurulmalı ve Suriyeliler evlerine güven içinde dönmeli.