“Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi(ÖSYM)” tarafından, her yıl yapılan Yüksek Öğretim Kurumları Sınav (YKS) sonuçları, 16 Temmuz tarihinde açıklandı. Kayıt yaptıran 3.120.870 adaydan 2.819.362’si sınavlara iştirak etmiş.
Bu yılki YKS sınavlarının ayrı bir anlamı var. AK Parti hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından imam hatiplilerin önünü açmak için 2012-13 öğretim yılında uygulamaya konulan 4+4+4 eğitim sisteminin ilk mezunları bu sene YKS sınavlarına girdiler.
Sonuçlar maalesef Türk eğitim sisteminin geleceği açısından hiç de umut verici bir tablo sergilemiyor. Sınava katılanlardan 64.000 öğrenci tek bir soruya bile doğru cevap verememiş, sıfır çekmiş. Hemen hemen tüm dallarda doğru cevap sayılarında düşüşler var.
Orta öğretimde durum böyle de, Yüksek öğretimde sicilimiz çok mu iyi? Türkiye’de mevcut devlet ve vakıf Üniversitelerinin sayısı toplamda 208’i buluyor.
Nasıl, olur olmaz yerlerde büyükelçilikler açıp büyükelçilik sayısı açısından ilk beşe girdik diye böbürleniyorsak, Türkiye’de de her ilde içleri boş Üniversiteler açıp Dünya’da ilk 25’e girmişiz.
Yüksek öğretimde en saygın derecelendirme kuruluşu olarak bilinen “Times Higher Education” ın 2024 yılı en iyi Üniversiteler listesinde maalesef ilk 300’de tek bir Türk Üniversitesi yok. İlk 500 arasına da sadece üç vakıf üniversitesi girebilmiş.
Sıralamada dikkate alınan en önemli kriterlerden biri üniversitede görevli akademisyenler tarafından yapılan yayınlar. Şimdilerde üniversitelerimizde bırakın yabancı dilde yayın yapanı doğru dürüst bir lisan konuşabilen akademisyen mumla aranıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim kalitesini düzeltmek için eğitim alanında başarılı olan Finlandiya, Danimarka, Singapur gibi ülkelerdeki “en iyi uygulamaları” örnek almak varken, çareyi, ”Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini”nde bulmuş.
”Türkiye Yüzyılı” geçen sene cumhuriyetin 100.yıl kutlamalarını gölgelemek için ortaya atılan bir vizyon. Anlaşılan bu sene de her bakanlık Türkiye vizyonunu kendisine şiar edinerek görevden vazife çıkarıyor.