Cumhuriyet Halk Partisi’nin 20. Olağanüstü Kurultay’ı, ‘İkinci Yüzyılda Değişim’ temasıyla, 6-8 Eylül tarihlerinde Ankara’da yapıldı. ‘Var bir çaresi’ diye güzel de bir slogan bulunmuş.
Kurultayın birinci gününde 89 maddelik tüzüğün 28’i ciddi bir muhalefetle karşılaşılmadan, neredeyse oy birliğine yakın bir çoğunlukla kabul edildi. Şimdi CHP’yi daha zorlu bir sınav bekliyor.
2008 tarihli 352 sayfalık parti programının güncellenmesi, daha doğrusu çağı yakalayan bütünüyle yeni bir program hazırlanması.
CHP 15 yıllık mevcut parti programıyla tam tamına beş kez genel seçimlere girmiş. Beşini de kaybetti. Bugüne kadar programın yenilenmesi nasıl olup da kimsenin aklına gelmemiş, anlaşılır gibi değil.
Genel Başkan Özgür Özel, program çalışmalarını başlatırken yaptığı konuşmada herkesin mutabık kalacağı, çağı yakalayan bir program amaçladıklarını, ilk taslak hazırlandıktan sonra Anadolu’da ve Trakya’da toplumun her kesiminden görüş alacaklarını, gelecek talepler doğrultusunda oluşturulacak nihai program taslağının gelecek yıl düzenlenecek kurultaya sunulacağını, zaman dilimi olarak altı, sekiz veya en geç 10 aylık bir süre öngördüklerini söyledi.
CHP’nin, yeni program hazırlıklarında en fazla zorlanacağı bölüm dış politika kısmı olacak.
– Mavi vatan bir masal mı? Yoksa ulusal çıkarlarımızın korunmasını ilgilendiren bir doktrin mi?
– Yurt dışı askeri harekâtlar maceraperestlik mı yoksa ulusal çıkarların gerektirdiği bir zorunluluk mu?
– Hamas bir terör örgütü mü? Değilse Hamas mensupları Özgürlük savaşçıları sayılabilir mi?
– Türkiye BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİO) üye olmalı mı?
– Kıbrıs’ta iki devletli çözüm gerçekçi mi? Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde görüşmelere devam edilmeli mi?
– S-400’lerin akıbeti ne olmalı?
– Suriyeli sığınmacılar entegre mi edilmeli? Geri mi gönderilmeli?
CHP’nin bugüne kadar sessiz kaldığı yukarıdaki sorulara bir saniye yutkunmadan, hiç tereddüt etmeden verilebilecek cevapları ben de çok merak ediyorum.